KALDIRIM MASALI
Kaldırımlar... En yoğun çocukluğu insanın, koşarken
eskittiği, düşerken yıprattığı dizlerini, benliğini, en çok tükettiği kendinde
kalan son izlerini... Kaldırımlar, en yorgun ihtiyarlığı, en çok bitkinliği yaşatır
taşlarında. Yürüdüm bu gece uzun uzun kaldırımlı sokaklarda.Siyah, beyaz,
renksiz taşlar aşina ... Kalabalıklar arasından geçtim, geçtim insanların
sesleri arasındaki sessizliğin içinden.Kimi suskun, kimi neşeli bir kayboluş
içinde her adımla arkadaş olmuş kaldırım taşlarıyla.Gecenin içinden geçip
gittim, karanlıkla aydınlığa karışmak ister gibi... Elinde dondurma bir çocuğa
gülümsedim, görmedi bile tebessümü, geçti, gitti.Ve bir dilenci, esrarlı bir
şekilde vitrin camlarına tek bir söz söylemeden bakıp, bakıp geçerek yürüdü
gitti kaldırımlarda.Bir dondurmacı önünde yığılmış insanlar, sıraya girmiş, iki
metre ötede başka dondurmacılar, beklemede, sinek avlıyor.Hayat da böyle değil
mi?.. Sıraya girerler kimi zaman, kimi zaman da kalakalırsın
kendinle...Yürüdüm, kaldırım taşları benden habersiz, bense onlardan biri... Bir
adam, gözleri ufuklarda, bir bekleme telaşı içinde, biliyor ki beklenen, hiç
gelmeyendir,onun için beklenendir zaten... Bekletmek gelmeyişin habercisi...
Bir Islık Dilimin Ucunda, Bir Şarkı Tutturasım Geldi, Belki
Bir Türkü, elim cebimde, yürüdüm kaldırım taşlarında.Bir iki, kırk , üç yüz...
Yürümek dinliği insanın, yürümek, kendini dinleyiş... Yürümek , düşünmekten
kaçarken kendine sobeleniş...
Bu sokaklar, bu kaldırımlar, bu insanlar benim, değil!...
Ve bu yalnızlık, kalabalık yalnızlıklardan daha zor değil!...
Bu şehir benim, değil.
Hep olmamam gereken yerlerde olmanın ağırlığını taşıdım,
yüktü, ağırdı, yaşadım.Çok yıllar verdim bu şehire, çok gözyaşları, çok
tükenişler, çokça kavgalar kendimle, kabalıkla, kalabalıkla... Çokça eskittim
bu kaldırım taşlarını.Bu Şehir, Bu Kaldırım Taşları Çekemedi Ağırlığımı... Bu
şehirde çok ferkul kayboldu, çok ferkul buldu kendini..Bu şehirde yaşadım en
çokları, en çok da yalnızlıkları...
Bu Şehir Benim Değil... .Bu şehirden gitmeli...
Öylesine bir kaldırım masalıydı, bitti...
ferkul
9 ağustos 2011
pazartesi
00:41