Bu Blogda Ara

25 Aralık 2014 Perşembe

bir başka sevda' dan






Haftada bir buluşuyoruz… Mümkün olsa hiç ayrılmam yanından… Her gördüğümde sanki ilk kez görüyormuşum gibi heyecan… Kalbim kıpır kıpır… Ona varan yollar cennet, ona giden yollar serap… Koşa koşa gidiyorum, sanki ilk buluşmamız…  Sanki hiç ayrılmamışız, kırk yıldır beraberiz, araya sanki hiç mesafeler girmemiş… Başka bir sevda bizimki, görülmemiş, duyulmamış…



Bekler  beni… Hep aynı yerde... Bilirim… Kimler gelse, kimler gitse yanı başından, arar beni  gözleri…  Hep  aynı  coşku, aynı  bakış, aynı dalgalanış… Biliyorum ki saatleri saymış,  gelsin diye, gözleri gözlerime değsin diye…  Beni  bende bulsun diye… Hasreti, acıyı, hüznü ve sevinci paylaşsın diye… Gözleri bir başka mavi… Yüreği bir başka BEN…



Otururum yanı başına… Küçük bir yavru kedi yüreğim… Söyleyeceğim bütün sözler çeker gider aklımdan… Alır başını gider yalnızlığım… Ben susarım… O  susar. Susarak konuşuruz… Susayarak birbirimize , bakışırız… O anlar beni…  Bir tek o anlar beni…  Bir tek o, dinler beni… Anlar ki gelmişim yine, sığınmışım gözlerinin maviliğine… Sarılır, konuşmadan anlaşırız…



Öyle zamanlar olur ki, coşar yüreğim… Bir taş atarım ufuklarına , ıssız bucaksız derinliğine gözlerinin… Düşmez taşım…  Düşmez dağınıklığım, dağılmaz bungunluğum… Bilirim sevdadandır, hep küsmeleri, küsüp küsüp  gidip gelmeleri…  Yine de kızarım susuşuna, sessiz  sessiz  iç çekişine… Coşar kelimelerim, söylenirim deli aşıklar gibi… Bir tek o, işitir beni… Silinir etraftaki insanlar, masalar, sandalyeler, silinir gürültüler, sesler, müzikler, kötülükler… Bir başka yalnızlığı paylaşan iki tek yüreğiz şimdi… Hiç kavuşamayan aşıkların hüzünlü bakışında gizli susmalarımız…



Bazen bir bardak çayı paylaşırız, bazan  bir dünyayı kaplar yalnızlığımız… Huzur onda, sevinçlerim, hevesim, hüznüm  onda , ondandır,  gülmelerim… Bir damla gözyaşım  umman olur gözlerine bakınca… Ferahlarım, muştulanır garip yüreğim... Umudum da ondadır, yakışığım da… Dünya daha bir çekilir hale gelir karşısına oturunca…



Ve,  ayrılığın saati gelir…  Veda kelimesi yok bizim lügatimizde,  konuşmadan ayrılırız… Susarak, susayarak deli dalgalarına, mavi gözlerine, çekilirim yanından… Canından , ciğerinden koparır gibi, her seferinde başka bir ayrılık acısı çöker yüreğime…  And  içer gibi, yeminleşir gibi döner durur başım…



Bir başka sever beni, bilirim… Nasıl biliyorsam  kendimi;  nasıl okuyorsa gözlerimden beni,  gözlerinden okurum kendimi… Yalansız ,saf , duru…  Gözleri ufuklarında dalgın, maviliğindedir  vefası… Yalın bir sevda bizimki… Bir başka , sever   O beni…



Bir başkadır benim, deniz aşkım….





ferkul

22 aralık 2014

01:24

22 Aralık 2014 Pazartesi

hasret







Ve gecenin bir yarısı
Düşer aklıma gözlerin
Alır başını gider yalnızlık
Ay ışır
Ellerin üşür…





Sarılırsın kaleme
Dökülür kelimeler…

ferkul
22 aralık 2014
00:19