VE
Bugün Pazar.
Uyandın sabah
ile.
Ve kuş sesi,
Havada bir bungunluk,
bir delilik, isyan rüzgarı…
Bir kaç zeytin,
bir diliminden peynir, biraz reçel ve en çok da çay.
Ve cigara, birkaç
duman …
Ve ateş
Ve savaş, ve hatta
barış,
Dağıtır mı
efkarı?
Başlamadan bitmişliği, vefasızlığı, kaderi, kadersizliği, kederi, hiç yoktan var olmamışlığı?
İşi boş versen,
boş versen temizliği, çamaşırı, bulaşığı, yemeği, yenilmişliği…
Arınsan, yıkansan,
temizlensen düşüncelerden, düşüncesizlikten, düşmüşlükten?
Bir kahve
yapsan kendine, şöyle köpüklüsünden. Otursan
balkona, birkaç yeşil, biraz gökyüzü, biraz duman, bir bahar…
Keser mi
ortadan bıçak gibi
Sessizliğini?
Arasan bir
dostu, konuşsan ordan, burdan. Yaşanmışlıklardan, yaşamamışlıklardan, olanlardan,
olmayanlardan, hüzünden, kederden, var olana şükürden?
Dost mu
kaldı?
İşe yarar mı kelimeler
yüreğinden sökülmedikçe? İşe yarar mı yalan yarenlikler?…
Havada bir
yazmak sancısı… Aman vermez kelimeler. Diline düşse kalemin. Bir kaç satır
döksen çayın içine, şekerlense kan kırmızı…
Ne olsa
giysen, geçirsen üstüne boydan boya bir maske… Yürüsen kilometrelerce. Ardına
bakmadan, önünü görmeden, yanı başından
geçsen yolların, caddelerin, kalabalığın.
Yürüsen,
yürüsen…
.
Ve sonra
biraz deniz
Biraz mavi
Biraz gökyüzü
,
Biraz çay,
Birkaç cigara
Sonrası?
Yalnızlık…
….
ferkul
3mart 2016
13:50