Hani bazen olur ya;
Havada bir
can sıkıntısı, yağıverecekmiş gibi kararır ya bulutlar, aydınlığı ve sıcağı
ararsın gün boyu. Ne yağar, ne yağdırır, ne de aydınlanır dünya. Yağsın
İstersin, damlalar karışsın toprağa, sel alsın götürsün bu bungunluğu, şimşek
çaksın, gök gürlesin, tufan olsun, sonra güneş yedi güzel çocuğunu getirsin
diye beklersin ya renkleriyle, neşesiyle, kahkahasıyla, getirsin diye seni
kendine, yağmaz! Seni dinlemez bulut dediğin,
duymaz ya gökyüzü, beklersin, beklersin, yine de; yağmaz !... Bir damlayı
esirger kurumuş, toza bulanmış topraktan, işte öyle.
Hani bazen olur ya;
Boğazına
takılı bir yumruk gibi kelimeler, söylemek istedikçe yüreğinden sökün etmez
harfleri, sesin çıkmaz, ruhun susar, kalemin kırık, kalırsın öylece. Halbuki coşsun
istersin, dökülsün salkım saçak, söğütler gibi, dökülmez. Durulur, beklersin.
Gün olur, gelir konuşma zamanı dersin, gün olur dağılır içimdeki isyan. Dönmez
döner dedikleri devran, susmaz içindeki çağlayan, yine de susarsın, beklersin,
umut fakirin ekmeği, suyu, aşı, dersin. Dersin, dersin… O gün
gelmez !..
Hani bazen olur ya;
Pencere
önlerinde, denizin maviliğinde, bir
arkadaşınla sohbette, bazen otobüste dışarıdan hızla geçip giden insanların
içinde, bazen bir filmin orta yerinde, bazen de en ummadığın bir saatte,
düşünmeyi ve beklemeyi unuttuğun bir anda, bir hayal konuverir dalına, şaşkın
bir güvercin gibi, nerede olduğunu bile hatırlamazsın, dalar gidersin, adının her harfine takılı kalır ya bakışların,
kalırsın öylece, bir ah dökülür ciğerinden, sessiz, cümlesiz, işte öyle…
Hani bazen olur ya;
Canın yanar,
yüreğin ısınmaz artık, insana dair ne varsa bildiklerinden utanırsın, utandırır
yaşadıkların. Dostmuş, sevgiliymiş, arkadaşmış, kardeşmiş, hepsini bir kenara
atasın gelir. Yalandan, dolandan, sahtelikten, riyadan usanırsın. İki kişiyken tek olmak nedir bilirsin, bilirsin akşamüstü kalabalığındaki o
kedi yalnızlığını, bilirsin de tekliği yeğlersin yine de, yalnızlık yoldaşın
olur, kendine sarılırsın, istemezsin kimse olsun, sarsın yaralarını, tuz
basmaktan başka ne işe yarar senden başkası dersin, kabuk bağlar, kanamaz olur,
sökülür tek tek teninden ter gibi, atarsın bütün güvensizliğini, yaşamışlığını,
yaşamamışlığını, yaranı da unutursun, yalnızlığını da. Gün olur gecenin bir
yarısı düşer aklına kimsesizliğin, işte
öyle.
Hani bazen olur ya,
Bir tek ‘’O’’ görendir seni, bir tek ‘’O’’ vardır bilen, tanıyan, koruyup kollayan,
ruhuna su serpeleyen, sığınırsın, dayanırsın, dayarsın sırtını dualara, var
olursun. Tanıdıktır, bildiktir, yabancı değildir, seversin, ellerin açılır,
gözlerin kapanır, başın secdede, yanarsın, sönersin, yeniden doğarsın…
Ve yağmur yağar
Güneş açar,
Gökkuşağı
kaplar kara bulutların yerini.
Olur ya,
aydınlanır yüreğin…
İşte, öyle…
ferkul
15 kasım2016
00:36