Yazmanın en güzel yanı,
Aynaya yansıyan yürek izi...
Yıllar oldu .Yazıdan, şiirden uzak..Yazmanın yaşamaya denk olduğunu düşündüğüm günler vardı eskiden..Şimdi bu sayfayla siirimsiler' le bir merhaba demek istiyorum umuda..
Hepsi yüksek bir dağ yamacında çam ağaçları arasında tek bir badem ağacı yalnızlığı bu, aslında. Toplanıp da başına, çiçek açmayı beklerken kuş kanatlarından umut etmekten. Sonra baykuş ve karga seslerinden, yağmur, kar ve güneş yerine her seferinde yine, yeniden bir tufan yaşamaktan.
Hepsi yek ve tek, coşkun bir şelâle ortasında susuz, bir damla su dilemekten. Bir yudum içememekten kana kana. Doyamamaktan, vazgeçmişiğin biteviye süregelişinden.
"Böyle gelmiş, böyle gitmesin", diye diye çabalamaktan. Nasıl bir yaşamaktır, nasıl bir insansızlıksa bunca yoksunluk, isyanından. Tevekkül ve sabrı unutmaktan arada, hiç hatırlayamamaktan.
Yaz sıcağında, zemherî soğuğuyla, dona kesmiş parmak uçlarının sızısı, gözbebeklerinde onca mavi gökyüzünde beyaz bir bulut arzusu. Kimdir, bunun suçlusu..?
Hep de koca bir yürek taşımaktan, onca yüreksizlik içinde, sunamamaktan sevgiyi. Alışmaktan korkarken, tam da ortasında alışkanlığın, kaybolmaktan...
Kadri ve kıymeti, iki satır, bir kaç karartı, hüzünlü bir şarkı içinde oynak bir nakarat gibi , şiirde, kelâmda aramak, aynadaki yüzden yoksun.
"Ben'den çok "sen''li şarkılar söylemekten belki de.
Hüzün işte, nedendir, niyedir, neredendir, aslı astarı olmaz bir yalanın içinden, çıka gelir.
Sendedir...
.....................................
ferkul
30 mayıs 2022
20.38