Bu Blogda Ara

28 Mart 2021 Pazar

Mevsim gibi

 


Geldim işte
Mevsim gibi.. 
 
Bir yanım yağmura teslim
Bir yanım bahar
 
Gökkuşağı renginde
Çifte yalnızlık.
 
Önüm arkam,
Sağım solum
 
 
Sen.
 
...............................
 
ferkul

sen güzel günler insanısın


 
(Böyle işte
Rahmet dersin, çamur yağar.
Afet dersin yağmur. )
 
 
                          *
 
Artık, gece. Bitmez tükenmez dersin karanlıklar, olmaz artık sabah. Doğmaz güneş. Bir bakarsın ışıl ışıl tan. Çiğ damlaları ellerinde, yüzünde, gözünde. Uçup giden umut kuşları, konar gelir başucuna. Kanat çırpar bir güvercin, şaşakalırsın.
 
Bir leke düşer yüreğine, çirkin, siyah ve gri; öksürtür ciğerinden. Olmadık yerden bir ışık, çıkagelir düşlerden. İçine çekersin havayı, ilk kez solur gibi. Saatler, saniyeler geçmezken durmuş gibi, uçarcasına geçiverir günler, dakikalar. Rengârenk çıkıverir gökkuşağı .
Sonrası, nefes almak, yeniden. 
 
Hayat bu, gül dersin diken. İlaç dersin zehir. Ne sürsen, merhem olmazmış gibi yarana. İrin, kabuk bağlar, kapanır kapanmaz dediğin her yâre. 
 
 
Mevsimleri eklersin, uç uca. Yaz beklersin kış çıkar. Bahar dersin, zemherî. Yağar durup dururken ellerine öbek öbek karlar. İçini titretir soğuğu ayazın. Kapatırsın kapıları. Bitti dersin, artık son. Yeniden başlar. Açılır, açılmaz dediğin kapılar, çalar zilleri durmaksızın. Kırıldığı yerden değil, kuruduğu yerden yeşerir dallar.
 
 Bakakalırsın.
 
 
Bekle, sen güzel günler insanısın.
 
 
Tü - ken - me ....
 
...............................
 
 
ferkul

bahâne

 

 

Kandiller ve özel günler duâya ve kabûle bahâne. Zoru kolaylaştırmak, diken yerine gül kokusu soluyarak adımlamak, ruha sükûn için vesîle. Yolu yürümeye derman, bedene şifâ. Bir parça da inşirâh serpmek için yüreğe.
 
"O" yanına ve huzuruna davette.
 
 
Görmez misiniz?
 
  
                    *
Görüp de, işitebilenlerden olmak, dileğiyle.   

...............................................

11 Mart 2021 Perşembe

demeyeceğim

 


            Ki,

Ben gel demeyeceğim
Sen de hiç gitmeyeceksin
Öyle uzak, böyle yakın
Hem gökkuşağım
Hem can yarım
Soluk soluğa,
Koşar adım
Ben söylemeyeceğim adını
Sen duymayacaksın
 
Nakaratsız, sabahsız
Ezberimde bütün şarkılar,
Ezgisi yürekte tını.
Canımın yongası
Can cânım
Hem yoğum, hem de varım
Ben gelme diyeceğim
Sen hiç gitmeyeceksin.
 
Sonra yine ellerim üşüyecek
Gözümde yağmur
Dışarısı kar, boran, fırtına
İçeride yangın
Yüzüm, sesin gibi
Buğulu, ıslak.
Hem ağır, aksak
Hem de koşarak
Ben gel, demeyeceğim
Sen gitmeyeceksin.
 
 
Söylemiştim.
Dumanı üstünde tüten ekmek
Açılamayan tomurcuk
Akmayan kan kadar, oluk oluk
Taze ve sıcak
Bu kış peşimizi hiç bırakmayacak.
 
..........................................
 
ferkul 
 
4 mart 2021
23.26

8 Mart 2021 Pazartesi

Kadın olmak

 


Ben bu zihnîyeti anlamıyorum. Anlamadım, anlamayacağım. Kulağımda o eşsiz eş
"Habîbim", diye adlandırılarak şereflendirilen gül kokulu peygamberimizin "kadınlar sizin emanetinizdir!" cümlesi, nakaratta.. 
 
Küfürle, darpla dayakla, kötü sözle, hakaretle aşağılanan kadınlar. Bir öyle bir böyle gelgitlerinize katlanan kadınlar. Emânet mi? 
 
Karınız, kız kardeşiniz, ananız. Birlikteyken tüten bacanın dumanı. Gecenin anlamı, gündüzün aydınlığı. Ayrılmış olsanız da çocuklarınızın annesi. Boşansanız da, geride bıraktığınız emek. Toprağa bile bir tohum atınca kadir kıymet bilip yeşertirken, sevince kokusunu duyabileceğiniz nîmetiniz. Ne kadar kızar ve haklı olursanız bile, incitmeden kırılan, bir bakıştan yıkılan, insan gözüyle bakılmadıkça gülümsemeyi unutan, o kadın. Sizin emânetiniz mi? 
 
Kırılan dalın aynı yerden tutup da yapıştırılabildiği nerede görülmüş? Parçalanan bardaktan su içebilir misiniz? Dövdüğünüz, hakaretle aşağıladığınız kadının bir saat sonra gülümseyebileceğini, yemeği "aşk" edebileceğini, size içten ve samimî sevgi göstermesini bekleyecek kadar saf mısınız? 
 
Sabrı ve tahammülü, aptallık sanıp, dönüp duran devrân içinde herşeyin bunca sevgisizliğe rağmen ilk günkü gibi olacağını mı sanırsınız? 
 
 
Sevginin dilini ve cinsiyetini bilmiyorsunuz efendiler!
 
Bitmediniz, tükenmediniz, öğrenmediniz, öğrenmeyeceksiniz, bilmeyeceksiniz!...Kadınlar sizin malınız, eşyanız, duvarınız, değil. Her an kaybedebileceğiniz, emânetiniz.
 
 
Öyleyse, neden böylesiniz?
 
 
Ve ben bu zihniyeti anlamadım, anlamıyorum, anlamayacağım.
 
 
 
 
(Kadın olmak böyle bir şeyse, reddediyorum. Erkek olmak adamlık değilse, hiçbirinizi benim değil, hiç bir kadının yanında görmek, istemiyorum...)
 
.....................................................
 
ferkul 
 
7 mart 2021
14.17

7 Mart 2021 Pazar

Yazılmalı. Söylenmeli.

 


Yazılmalı. Söylenmeli. 
Kuşa, böceğe, ağaca. Hüzne ve mümkünse mutluluğa. Dört mevsim içinde bir bahar yakalamaya. Saklambaca, oynayışa. Seni, sende tutmuşluğa, bırakmayışa. Kalabalıklar arasında kaybolmuşluğa; yalnızlığa. Dağ, bayır, ova, dört duvara hapsolunmuşluğa. Aranıp da bulunmayışlığa, yokluğa. Yanlışa ve doğruya. Kalmaya ve gitmelere, hatta hiçliğe. Darlığa ve varlığa. Dargınlığa, küsmeye veyahut da kırgınlığın dibine. Kırılmışlığa, tam da ortadan, toparlanmamışlığa. Dağınıklığa, umursamayışa, sonra şaşkınlığa. Şaibeli zamana.
 
 
Sevgiye, aşka, olana ve olmamışlığa. Bile bile aşksızlığa, göre göre yalana ve dolana, nisyanla. 
 
Söylenmeli, deliye dönmesin diye devrân, ezbere söylenmesin diye şarkılar. Dursun beklesin diye dünya. 
 
 
Yazılmalı. Öylesine, böylece; Ha gayba, ha insana.
 
Sözü, düş/üş/te bırakmamalı...
 
................................
 
ferkul 
 
6 mart 2021
00.26