Telefonum bozuldu. En az 7 yıldır kullanıyordum. Yeni telefon almak zorunda kaldım. Zorunda kelimesi tam da yerinde kullanıldı. Çünkü mümkün olsa teknoloji yeniliği falan demeyeceğim, tabiri caizse haşatı çıkmış telefonumu kullanmaya devam edeceğim neredeyse.
Son yıllarda lâptop yerine telefondan yazmak sanki daha kolay gelince,
yazılarımın da ortağı gibiydi o telefon benim. Hatta ortaktan çok kalem
yoldaşlığı yapıyorduk sanki. Birlikte bir çok yazılar, şiir ve
paylaşımlar yaparken bu kadar bağlı olduğumuzu farketmemişim sanki.
Sadece yazı mı ? Onca yılın dakika dakika, saat saat fotoğrafı, ses ve
görüntüsü; yaşanmışlık. Biraz dokundu yüreğe, bu ayrılık...😇
Eşyaların yaşanmışlıklar kadar üzerimizde iz bıraktığı doğrudur. Sadece telefon olayında değil, bir evden taşındığınızda yanınıza duvarları da alıp götürdüğünüzü farketttiniz mi hiç? Ya da yeni bir eve taşındığınızda, ne kadar boyanıp yenilense de önceki yaşayanların, sesini, izini?
Ya da bir insandan gittiğinizde adını unutsanız da, hiç görmeseniz de hatta, bir bakışın resminin beynin bir köşesinde takılı kaldığını?
Ya da bardağı unutsanız da eski çaydanlığı gördüğünüz anda çayın demini, söylediklerini, oturduğunuz masayı değil de köşesini?
Aslında hayat, yaşamaktan ibaret değil, yaşanmışlıklardan arta kalan çoklu bir fotoğraf karesi . Ve unutmak, alışkanlıkları bırakıp yenilenmek, ne kadar isteseniz de her kişinin harcı değil.
( Ve biraz da yeniliği kaldıramamak, eskiyi bir kenara atıp yeniye şekil verememek sanırım yaşlanmanın ilk adımı...)
Günümüz , dünden arta kalan yeni-yle güzelleşsin.
Gülümsesin. Dileklerimle...😇
....................
ferkul
9 temmuz 2020
12.50
Eşyaların yaşanmışlıklar kadar üzerimizde iz bıraktığı doğrudur. Sadece telefon olayında değil, bir evden taşındığınızda yanınıza duvarları da alıp götürdüğünüzü farketttiniz mi hiç? Ya da yeni bir eve taşındığınızda, ne kadar boyanıp yenilense de önceki yaşayanların, sesini, izini?
Ya da bir insandan gittiğinizde adını unutsanız da, hiç görmeseniz de hatta, bir bakışın resminin beynin bir köşesinde takılı kaldığını?
Ya da bardağı unutsanız da eski çaydanlığı gördüğünüz anda çayın demini, söylediklerini, oturduğunuz masayı değil de köşesini?
Aslında hayat, yaşamaktan ibaret değil, yaşanmışlıklardan arta kalan çoklu bir fotoğraf karesi . Ve unutmak, alışkanlıkları bırakıp yenilenmek, ne kadar isteseniz de her kişinin harcı değil.
( Ve biraz da yeniliği kaldıramamak, eskiyi bir kenara atıp yeniye şekil verememek sanırım yaşlanmanın ilk adımı...)
Günümüz , dünden arta kalan yeni-yle güzelleşsin.
Gülümsesin. Dileklerimle...😇
....................
ferkul
9 temmuz 2020
12.50