Bu Blogda Ara

27 Şubat 2019 Çarşamba

ne?




Bir fırtına, bir kış kıyamet
Yolları süpürüyor rahmet
Gecenin derdi inceden bir hasret.

Elbet bir gün bu sular da durulur
Gör, bak o zaman ne olur?


.

ferkul

" iyi"leştirici




Yazmanın insanı" iyi"leştirici bir etkisi olduğuna inanıyorum. Dile düşmeyenin kaleme yansıması hem insaniyet, hem ruha dinginlik katan zarif bir dönüşüm çılgınlığı aslında. Var olması muhtemel ama kesinleşmeyen bütün olguları ve değerleri de içinde barındıran bir eylem de aynı zamanda. Ruhun dile gelmiş şekli kelimeler. Hüzne iyi gelir, yokluğa da, yorgunluğa da.

Her nerede ve nasıl halet-i ruhiye içinde olursanız olun, yazarak birdenbire kendinizi içinde bulduğunuz yelkensiz bir gemide gâh durgun , gâh dalgalı bir denizi maviye boyamaya başlarsınız sanki. Renksizliğin içinde renk barındırmak gibi bir özelliği de var çünkü yazmanın. Ki o renk , hele de maviyse, bir de üstüne hem okura hem size "iyi" geliyorsa ; mutluluk sizin, çoşku sizsiniz, umut da siz. Aynada gördüğünüz göz sizin, aydınlık da sizsiniz, karanlığa kibrit çakan da.

Kalem de sizsiniz kalemşör de.


Yazmanın hayatta var olmakla ilişkisini keşfettiyseniz bir cümle katın àna.
Güne ve dirilişe bir merhaba.😊


.


ferkul

21 şubat2019
19:04

24 Şubat 2019 Pazar

bahara kaçmak



Düşünün. İşten sonra, denize kaçmışsınız, günlerin en çarşambası. Uzatmışsınız ayaklarınızı falez demirlerine, kavuşmuş gözleriniz sevgiliye, gülümsemek ne güzel, el sallayarak maviye. Oysa o sessiz ve derin, çok şey söylüyor yine sitemli, özlemiş besbelli.

Güneşe açmış kollarını, kıyıya vuruyor dalgalarını uysal bir hısla köpük köpük, arada martı sesleri tek tük. Karşıda çok uzaktan görünen bir balıkçı teknesi, sahile oturmuş neşeli insanlar, çocuk gülüşleri, elinizde çay.

İşte geldim diyorsunuz, bırak artık geçti o kışlar, kötü fırtına, o hoyrat rüzgâr. Bitti özlem, hasret dediğin buraya kadar! Gözünüz, gönlünüz bahar!

Bulutların denize kavuştuğu çizgiyi izliyorsunuz uzun uzun.Yeşilin ve mavinin uyumu huzur! Belki de renklerin dinginliği bu. Belki de ressamların tuvalinde yakalamak istediği ince çizgi, bu.

Sessizliğin içinde kendini dinlemek , araya bir mola katmak bunca kesmekeşin içinde, nefes almak ne güzel!

Ne güzel hayali yaşamak, yaşadığını hissetmek, kendine küçük bir armağan vermek, birdenbire, ansızın bir sürprizle en değerli insana; kendine, önemsediğini hissettirmek. Yalnızlığın içinde kalabalığı bulmak, susturmak o hiç susmak bilmeyen hüzünlü iç sesini. Ve sükût, öylece bakarak maviye, gün ortası dinginlik...

Kıştan sonra bahara kaçmak ne güzel. Kendi içinde seni yaşamak ne güzel! ...

Sonrası inşirah! Ne güzel, aldığını baharla geri verene , dile şükür düşürene. Fırtınadan sonra güneşi doğdurana, ruha doygunluk verene, şükür, seni sana kavuşturana.


Var olduğunu hissetmek, ne güzel ! ..


.

ferkul

20 şubat2019
15:41

19 Şubat 2019 Salı

çaya bir duman




Oturuyorum.Onca işin gücün ortasında, boş vermişlikle dolup taşmışlığın àrafında bir gün ortası...

Elimde çay, karşımda pencereden görünen çam ağaçları. Saatler oldu beni bana sormayalı, belki yıllar bütün soruları, hep yanlış cevapladı. Geçtiğimi sandığım bütün sınavlardan kalmış gibi, hep herkesi kendisi sanmış gibi, oturuyorum elimde çay, beynimde duman.

Ne çok yanılmış, ne çok aldanmışlığı yaşamışlık sanmışım , ne çok yaşamış, ne çok bilmemişim öğrenmişliği. Ne çok bahar beklemişim gelmesini bilmeyeni, diye diye söyleniyor, susmuyor sustuğum kelimeler. Ne çok konuşuyor boşluk! ...

Çamın dallarında bir rüzgâr, başımla selam veriyorum, daha bir sallanıyor ağaçlar. Hep böyle miydi kışlar?

Bir bardak çaya , bir duman daha yakıyorum.
 

İçimin dumanları efkâr. Nasıl da geçmiş günler, aylar, yüzü başka, gözü başka, yüreği hep b/aşka sandığım insanlar, nereye gitti dostlar?

Böyle serin mi ediyordu her mevsim bu rüzgâr?

Kendime susuyorum. İçimden konuşuyorum, susarak susuyorum. Sevdiklerim, sevenlerim geçiyor gözümün perdesinden, içimi acıtıyor gülüşleri, her biri sanki bir zehir, kusuyorum.

Dilimde söylenmemiş bin bir sitemli şiir kelimeleri, dökülemiyorum.Suskunluğun dili, ne çok ağır!

Oturuyorum, onca işin arasında.Göğsümün sol yanında bir ağrı, başımda çanlar. Yürekte çınlayıp duran bir uğultu sesi. Ne çok yüreksiz bu insanlar!

Bildiğin tembellik yaptığım.Bildiğin boşvermişim günü, dünü, bugünü.Nasılsa yarının dünden farkı mı var? Ha yazmışsın; ha çalışmışsın,ha sevmişsin, sevmemişsin ne yazar? Ne acımasız bu yıllar!..

Bir çaya bir duman daha yakıyorum.

Otur, otur, sus, konuş, olmadı baştan yaz, sil dök, çarp çırp, topla böyle nereye kadar?

Elimde çay, dumanaltı zamanlar. ..


.


ferkul

16şubat2019
16:06

deli deli küpeli




Ya şiir,
Deliliktir
Ya delilik ,
Şiir...


.


ferkul

Şiir kalır.



Her şey biter
Herkes gider.

Şiir kalır.

Yâr gider
Yâren gelir.


Sızı kalır.


Yara kapanır
Yürek sızlar


 Adı kalır.


.

ferkul

Öksürük gibi




Ciğerimden sökün eden
Öksürük gibi
Söyleyemediklerim.


Yazıp sildiklerim
Silip biriktirdiklerim.
Biriktirip eksiltmediğim



Boşa geçen mevsimlerim.


.


ferkul

iki kere iki



Onca kara bulut arasında yağmur olmak ne mümkün?
 
Bunca kala/ba/lık arasında insan kalabilmek ne mümkün?

Yağmur olup yağmayacaksan, bulut olmak ne gerek?
 
İnsan olup sevmeyeceksen, kalp taşımak ne demek?

Yaşamak , mevsimlerden, öğrendiklerimizden , ve düşündüklerimizden ibaret...

Öyleyse iki kere iki neden dört değil?



.


ferkul

"PENCERE ÖNÜ ÇİÇEĞİ

Belki sizin de bir hikayeniz vardır yazıldıkça çoğalan, okundukça azaltan yalnızlıkları. Cümleler, kelimeler arasında hapsolmuş bir özgürlük penceresi.


Okudunuz mu, duydunuz mu sesimi?

"PENCERE ÖNÜ ÇİÇEĞİ " 


Benim ruhum
Sizin aynanız. ..


sözün ehli



Yalnızca bir kalem,
Bir masa,
Bir pencereydi oysa.
Ne çok şey söyletti insanoğluna.


.
ferkul

Şarkı söylemeyi unutmuşsunuz dostlar.


Şarkı söylemeyi unutmuşsunuz dostlar. Yalan türküleriniz de. Yağmurda sallanan ağaçlar gibisiniz.

Bir orada bir burada sevdalarınız.

Avunmaksa istediğiniz, artık düş kokulu masallar sizin...

Yazıp söyledikleriniz, silip yeniden yazdıklarınız, kendinize hep siteminiz, bu söylenişleriniz. Gidip gidip geri dönmeleriniz, sil baştan başlayıp da bitiremedikleriniz. Kelimeleri çürüten de, eskiyen de eskiten de sizin sözleriniz. Masal değil, türkü değil, lâtife hiç değil, hepsi hepsi bir düş gördüğünüz.

Gece bitti, sabah oldu. Uyanma vaktidir . Vaktidir şimdi gerçek türküleri yaşamanın, yağmurda ıslanmanın, fırtınadan ders çıkarmanın, zemheriye çiçek açtırmanın.. Vaktidir yürekten sevmelerin, sevip de kadri ve kıymeti bilmenin, bildirmenin.


Vakti geldi uyanışın. Kendine gelmenin, dirilmenin. Yaşamayı öğrenmenin.

Vaktidir şarkı söylemenin...


.

ferkul

25ocak2019
22:17

Gördüm...



Yazmak; çöl sıcağında bir vahayı düşlemekti.
Yazdım.

Sükût insan için bir lükstü.
Sustum.

Sabır; dünya içinde ahireti görmekti.
Bunun için onursuzum.


Sevmek , uç uca eklediğim bir pamuk ipliğiydi
Sevdim.


Yaşamak bir çukur kazmaktı iğne ile.
Kazdım.


Hayat, geçip giden bir an' dı.
Geçtik, gidiyorum..


Yaşadıklarımdan mes ' ulüm
Yazdıklarımdan değil.


Dostmuş, kardeşmiş , yârmış, yarenmiş
Hepsi bir düşmüş,


Gördüm...




.

ferkul


27 ocak2019
03.35

yani


hicret


Hep kahır



Ben bana ağırım
Sen bana sağır.

Küf tutmuş bacalardan tüter
Hep kahır; hep, kahır ..


Kimi ağıt yakar yakar karanlığa. Kiminin ak türküsü şen. Ha babam ateşler külleri kimi, kiminin bağı gülşen.

Çorak toprağı eşeler , düş/e yazar kimisi, kiminin dalga dalga boy verir başakları, hasat eder umutları, şiir eyler yarınları...

Kiminin kanatları gökyüzünde, kiminin aşınır nefesi dört duvar bir kafes içinde. Bir oraya bir buraya çırpınsa da nafile, zindan yüreğin tà derininde.

Kimi, kimsesi yoktur yalnızlığın. Benden, senden fazladır yükü.


Ben bana ağırım
Herkes kendine sağır.


Bacalardan tüter
Hep kahır, hep kahır...



.
ferkul


2şubat2019
16:39

Yarım şiir.

Yarım şiir.

öz_söz




Yüzüm, sözümdür
Sözüm, özüm...

Özüm dünümdür
Dünüm kördüğüm.


Doğrudur, her gittiğim yoldan
Geri döndüğüm...


.
 


ferkul

Áraflarda


Sonra, geçiyor sanırsın, bir güneş ışığı, bir renk ki gece karası, en küçük bir söz anlamsız, bir yağmur damlası, en umulmaz anda bir saniye, bir saat başı, bir film gibi hızla geçer gözünün önünden. Bir ağrıdır yaşanan her acı; sancılanır hatırlatır.

İnce bir sızıdır, kanatır. 

Bakarsın; hiç bitmemiş, hiç geçmemiştir, hiç yaşanmamış gibiyken ilk günkü gibi, taze ve diri, kanlı canlı karşındadır. Unutulmaz , unuttum diye diye hiç bir yara, unutturmaz hiç bir an, sende seni bırakmadıysa. Sadece adı kalmaz sànı da, iz bırakır.

Unutmak şifadır aslında her yalana. Unutmak ve kanmak da şifa ile avunmak da, yaşama dahil.

Yarasıyla, sızısıyla, güneşiyle gecesiyle yaşam da yaşamsızlık da, sana ait bir tarafsız eylem aslında, kendine uyguladığın. Bitmez tükenmez hiç , seni sana bırakmayan benlik savaşı içinde umut arayışın.

Geçer gider böyle mevsim mevsim .
Sen geçip gidemezsin.




Áraflarda yaşamak....
Tam da bu...
 


.

ferkul

5 şubat2019
10:33

10 Şubat 2019 Pazar

Ben bana ağırım




Ben bana ağırım
Sen bana sağır.

Küf tutmuş bacalardan tüter
Hep kahır; hep, kahır ..


Kimi ağıt yakar yakar karanlığa. Kiminin ak türküsü şen. Ha babam ateşler külleri kimi, kiminin bağı gülşen. 

Çorak toprağı eşeler , düş/e yazar kimisi, kiminin dalga dalga boy verir başakları, hasat eder umutları, şiir eyler yarınları...

Kiminin kanatları gökyüzünde, kiminin aşınır nefesi dört duvar bir kafes içinde. Bir oraya bir buraya çırpınsa da nafile, zindan yüreğin tà derininde.

Kimi, kimsesi yoktur yalnızlığın. 
Benden, senden fazladır yükü.


Ben bana ağırım
Herkes kendine sağır

Bacalardan tüter
Hep kahır, hep hahır...


.


ferkul


2şubat2019
16:39