Bu Blogda Ara

19 Şubat 2019 Salı

çaya bir duman




Oturuyorum.Onca işin gücün ortasında, boş vermişlikle dolup taşmışlığın àrafında bir gün ortası...

Elimde çay, karşımda pencereden görünen çam ağaçları. Saatler oldu beni bana sormayalı, belki yıllar bütün soruları, hep yanlış cevapladı. Geçtiğimi sandığım bütün sınavlardan kalmış gibi, hep herkesi kendisi sanmış gibi, oturuyorum elimde çay, beynimde duman.

Ne çok yanılmış, ne çok aldanmışlığı yaşamışlık sanmışım , ne çok yaşamış, ne çok bilmemişim öğrenmişliği. Ne çok bahar beklemişim gelmesini bilmeyeni, diye diye söyleniyor, susmuyor sustuğum kelimeler. Ne çok konuşuyor boşluk! ...

Çamın dallarında bir rüzgâr, başımla selam veriyorum, daha bir sallanıyor ağaçlar. Hep böyle miydi kışlar?

Bir bardak çaya , bir duman daha yakıyorum.
 

İçimin dumanları efkâr. Nasıl da geçmiş günler, aylar, yüzü başka, gözü başka, yüreği hep b/aşka sandığım insanlar, nereye gitti dostlar?

Böyle serin mi ediyordu her mevsim bu rüzgâr?

Kendime susuyorum. İçimden konuşuyorum, susarak susuyorum. Sevdiklerim, sevenlerim geçiyor gözümün perdesinden, içimi acıtıyor gülüşleri, her biri sanki bir zehir, kusuyorum.

Dilimde söylenmemiş bin bir sitemli şiir kelimeleri, dökülemiyorum.Suskunluğun dili, ne çok ağır!

Oturuyorum, onca işin arasında.Göğsümün sol yanında bir ağrı, başımda çanlar. Yürekte çınlayıp duran bir uğultu sesi. Ne çok yüreksiz bu insanlar!

Bildiğin tembellik yaptığım.Bildiğin boşvermişim günü, dünü, bugünü.Nasılsa yarının dünden farkı mı var? Ha yazmışsın; ha çalışmışsın,ha sevmişsin, sevmemişsin ne yazar? Ne acımasız bu yıllar!..

Bir çaya bir duman daha yakıyorum.

Otur, otur, sus, konuş, olmadı baştan yaz, sil dök, çarp çırp, topla böyle nereye kadar?

Elimde çay, dumanaltı zamanlar. ..


.


ferkul

16şubat2019
16:06

Hiç yorum yok: