Bu Blogda Ara

24 Şubat 2019 Pazar

bahara kaçmak



Düşünün. İşten sonra, denize kaçmışsınız, günlerin en çarşambası. Uzatmışsınız ayaklarınızı falez demirlerine, kavuşmuş gözleriniz sevgiliye, gülümsemek ne güzel, el sallayarak maviye. Oysa o sessiz ve derin, çok şey söylüyor yine sitemli, özlemiş besbelli.

Güneşe açmış kollarını, kıyıya vuruyor dalgalarını uysal bir hısla köpük köpük, arada martı sesleri tek tük. Karşıda çok uzaktan görünen bir balıkçı teknesi, sahile oturmuş neşeli insanlar, çocuk gülüşleri, elinizde çay.

İşte geldim diyorsunuz, bırak artık geçti o kışlar, kötü fırtına, o hoyrat rüzgâr. Bitti özlem, hasret dediğin buraya kadar! Gözünüz, gönlünüz bahar!

Bulutların denize kavuştuğu çizgiyi izliyorsunuz uzun uzun.Yeşilin ve mavinin uyumu huzur! Belki de renklerin dinginliği bu. Belki de ressamların tuvalinde yakalamak istediği ince çizgi, bu.

Sessizliğin içinde kendini dinlemek , araya bir mola katmak bunca kesmekeşin içinde, nefes almak ne güzel!

Ne güzel hayali yaşamak, yaşadığını hissetmek, kendine küçük bir armağan vermek, birdenbire, ansızın bir sürprizle en değerli insana; kendine, önemsediğini hissettirmek. Yalnızlığın içinde kalabalığı bulmak, susturmak o hiç susmak bilmeyen hüzünlü iç sesini. Ve sükût, öylece bakarak maviye, gün ortası dinginlik...

Kıştan sonra bahara kaçmak ne güzel. Kendi içinde seni yaşamak ne güzel! ...

Sonrası inşirah! Ne güzel, aldığını baharla geri verene , dile şükür düşürene. Fırtınadan sonra güneşi doğdurana, ruha doygunluk verene, şükür, seni sana kavuşturana.


Var olduğunu hissetmek, ne güzel ! ..


.

ferkul

20 şubat2019
15:41

Hiç yorum yok: