DUVARLARI YIKALIM MI?
Duvarlar yıkılmak içindir.Verilen sözler tutulmamak
için,Sevdalar unutmak, umutlar kırılmak için…Bütün
ışıklar karanlığı gizlemek için. Doğrular yalanları,
gerçekler olmazları var kılmak içindir. Yaşamak
ölümü paylaşmak içinse ,nefes almak da vermek
içindir.
Bütün duvarları kendimiz örer, kapatırız insanlarla,
sevdiklerimizle aramızda. Hatırlıyorum da küçükken
annem “ben uzaktan severim çocuklarımı “ demişti
bir keresinde birine.Uzaktan sevmek? Nasıl yani ya?
En çok sevdiğine bile belli edemiyeceksen sevdiğini
neye yarar sevmek, canından can katsan bile , neye
yarar ellerinden tutmazsan şefkatinin ?Kar altındaki
Duvarlar yıkılmak içindir.Verilen sözler tutulmamak
için,Sevdalar unutmak, umutlar kırılmak için…Bütün
ışıklar karanlığı gizlemek için. Doğrular yalanları,
gerçekler olmazları var kılmak içindir. Yaşamak
ölümü paylaşmak içinse ,nefes almak da vermek
içindir.
Bütün duvarları kendimiz örer, kapatırız insanlarla,
sevdiklerimizle aramızda. Hatırlıyorum da küçükken
annem “ben uzaktan severim çocuklarımı “ demişti
bir keresinde birine.Uzaktan sevmek? Nasıl yani ya?
En çok sevdiğine bile belli edemiyeceksen sevdiğini
neye yarar sevmek, canından can katsan bile , neye
yarar ellerinden tutmazsan şefkatinin ?Kar altındaki
toprağı göremedikten sonra sıcaklığını hissedebilir
misiniz ? Orada olduğunu bildiğiniz halde, bir gün
yeşereceğini , papatya ve çiçeklerle bahara döneceğini
nasıl umut edebilirsiniz?
Nereden de çıktı bu gün bu yazı derseniz anlatayım,
öğrencilerimden Emine Murat’a seni seviyorum demiş.
Sınıfta bir heyecan bir kızılca kıyamet.Sessizliği
sağlamam epey uzun sürdü.Gülüşmeler alaylar, gırla
gecti.Baktım olmayacak hayat bilgisi dersine gectim
hemen.9 kere 8 i bilmeseniz de olur,en çok başarmanız
gereken şey sevdiğiniz birine bunu söyleyebilmenizdir
dedim .Hepiniz Emine kadar dürüst olabilseniz ,ne
olurdu, diye başladım söze.En sonunda karar aldık
birlikte akşam eve gidince herkes bütün sevdiklerine
seni seviyorum desin diye. Kaç tanesi bunu uyguladı
misiniz ? Orada olduğunu bildiğiniz halde, bir gün
yeşereceğini , papatya ve çiçeklerle bahara döneceğini
nasıl umut edebilirsiniz?
Nereden de çıktı bu gün bu yazı derseniz anlatayım,
öğrencilerimden Emine Murat’a seni seviyorum demiş.
Sınıfta bir heyecan bir kızılca kıyamet.Sessizliği
sağlamam epey uzun sürdü.Gülüşmeler alaylar, gırla
gecti.Baktım olmayacak hayat bilgisi dersine gectim
hemen.9 kere 8 i bilmeseniz de olur,en çok başarmanız
gereken şey sevdiğiniz birine bunu söyleyebilmenizdir
dedim .Hepiniz Emine kadar dürüst olabilseniz ,ne
olurdu, diye başladım söze.En sonunda karar aldık
birlikte akşam eve gidince herkes bütün sevdiklerine
seni seviyorum desin diye. Kaç tanesi bunu uyguladı
bilmiyorum ama ben kendi hayat dersimi çocuklardan
aldım.Sanırım bu dersi 66 yaşındaki anneme vermem
de gerekecek bundan sonraki yaşamında olsun
duvarlarını yıkabilmesi için…
Eskiden beri gülümsetirim kardeşlerimi yakınlarımı ,
Dostlarımı.İçimden geldiği gibi hemen ve sık sık hatta
adeta şimdi bunun sırası mıydı denecek yerlerde
söylememle gülümserler genellikle.Şimdi anlıyorum
ne güzel şeymiş yaptığım… Halbuki kırmak
gerek en fazla içimize yerleştirdiğimiz buzları
eriterek , birden bire bütün samimiyetinizle, uzatıp
bıktırmadan, yıpratmadan sevgiyi, henüz yakamıza
yapışmamışken umarsızlık, 9 yaşındaki samimiyetiyle
bir " Emine" kadar olmak lazım.Dünyamızı yaşanır
kılabilmeniz için, hepimizin Emine olmak olmalı hedefimiz.
Nefes almak değildir yaşamak.İçindeki sevgiyi
uzaklaştırma kendinden, yoksun bırakmamak için ,
olmazları var kılmak için, her mevsimde bahar
gibiymişcesine yaşayabilmek için,hakketmeseler de
yüreğinin sesini kendi sesinle bastırmadan, önce
benliğimize dürüst olarak haykır sevgini, umut
ettiğini..İsterse kırılsın bütün umutların..Değer bilsinler,
aldım.Sanırım bu dersi 66 yaşındaki anneme vermem
de gerekecek bundan sonraki yaşamında olsun
duvarlarını yıkabilmesi için…
Eskiden beri gülümsetirim kardeşlerimi yakınlarımı ,
Dostlarımı.İçimden geldiği gibi hemen ve sık sık hatta
adeta şimdi bunun sırası mıydı denecek yerlerde
söylememle gülümserler genellikle.Şimdi anlıyorum
ne güzel şeymiş yaptığım… Halbuki kırmak
gerek en fazla içimize yerleştirdiğimiz buzları
eriterek , birden bire bütün samimiyetinizle, uzatıp
bıktırmadan, yıpratmadan sevgiyi, henüz yakamıza
yapışmamışken umarsızlık, 9 yaşındaki samimiyetiyle
bir " Emine" kadar olmak lazım.Dünyamızı yaşanır
kılabilmeniz için, hepimizin Emine olmak olmalı hedefimiz.
Nefes almak değildir yaşamak.İçindeki sevgiyi
uzaklaştırma kendinden, yoksun bırakmamak için ,
olmazları var kılmak için, her mevsimde bahar
gibiymişcesine yaşayabilmek için,hakketmeseler de
yüreğinin sesini kendi sesinle bastırmadan, önce
benliğimize dürüst olarak haykır sevgini, umut
ettiğini..İsterse kırılsın bütün umutların..Değer bilsinler,
isterse, kırsınlar her parçasını hayallerinin...Bütün
parçalar yeniden birleşmek içindir. Kırıldıkça bütünleşir
insan .En azından ben “başardım “ demek için, bir adım at ilk kez.
“Seviyorum” de can bildiklerine,
canından can çıkmadan…
BİRLİKTE KIRALIM ZİNCİRLERİ
IŞIK AYDINLIK İÇİN
SEVGİ YAŞANMAK İÇİN
DUVARLAR YIKILMAK İÇİNDİR
IŞIK AYDINLIK İÇİN
SEVGİ YAŞANMAK İÇİN
DUVARLAR YIKILMAK İÇİNDİR
UMUT HERKES İÇİN....
31.mart2007
ferkul
1 yorum:
Harika bir blog, resimler, yazılar..
Yorum Gönder