Bu Blogda Ara

4 Ekim 2007 Perşembe

DUVARLAR YIKILMAK İÇİNDİR


DUVARLARI YIKALIM MI?



Duvarlar yıkılmak içindir.Verilen sözler tutulmamak

için,Sevdalar unutmak, umutlar kırılmak için…Bütün

ışıklar karanlığı gizlemek için. Doğrular yalanları,

gerçekler olmazları var kılmak içindir. Yaşamak

ölümü paylaşmak içinse ,nefes almak da vermek

içindir.


Bütün duvarları kendimiz örer, kapatırız insanlarla,

sevdiklerimizle aramızda. Hatırlıyorum da küçükken

annem “ben uzaktan severim çocuklarımı “ demişti

bir keresinde birine.Uzaktan sevmek? Nasıl yani ya?

En çok sevdiğine bile belli edemiyeceksen sevdiğini

neye yarar sevmek, canından can katsan bile , neye

yarar ellerinden tutmazsan şefkatinin ?Kar altındaki

toprağı göremedikten sonra sıcaklığını hissedebilir

misiniz ?
Orada olduğunu bildiğiniz halde, bir gün

yeşereceğini , papatya ve çiçeklerle bahara döneceğini

nasıl umut edebilirsiniz?


Nereden de çıktı bu gün bu yazı derseniz anlatayım,

öğrencilerimden Emine Murat’a seni seviyorum demiş.

Sınıfta bir heyecan bir kızılca kıyamet.Sessizliği

sağlamam epey uzun sürdü.Gülüşmeler alaylar, gırla

gecti.Baktım olmayacak hayat bilgisi dersine gectim

hemen.9 kere 8 i bilmeseniz de olur,en çok başarmanız

gereken şey sevdiğiniz birine bunu söyleyebilmenizdir

dedim .Hepiniz Emine kadar dürüst olabilseniz ,ne

olurdu, diye başladım söze.En sonunda karar aldık

birlikte akşam eve gidince herkes bütün sevdiklerine

seni seviyorum desin diye
.
Kaç tanesi bunu uyguladı

bilmiyorum ama ben kendi hayat dersimi çocuklardan

aldım.Sanırım bu dersi 66 yaşındaki anneme vermem

de gerekecek bundan sonraki yaşamında olsun

duvarlarını yıkabilmesi için…


Eskiden beri gülümsetirim kardeşlerimi yakınlarımı ,

Dostlarımı.İçimden geldiği gibi hemen ve sık sık hatta

adeta şimdi bunun sırası mıydı denecek yerlerde

söylememle gülümserler genellikle.Şimdi anlıyorum

ne güzel şeymiş yaptığım… Halbuki kırmak

gerek en fazla içimize yerleştirdiğimiz buzları

eriterek , birden bire bütün samimiyetinizle, uzatıp

bıktırmadan, yıpratmadan sevgiyi, henüz yakamıza

yapışmamışken umarsızlık, 9 yaşındaki samimiyetiyle

bir " Emine" kadar olmak lazım.Dünyamızı yaşanır

kılabilmeniz için,
hepimizin Emine olmak olmalı hedefimiz.


Nefes almak değildir yaşamak.İçindeki sevgiyi

uzaklaştırma kendinden, yoksun bırakmamak için ,

olmazları var kılmak için, her mevsimde bahar

gibiymişcesine yaşayabilmek için,hakketmeseler de

yüreğinin sesini kendi sesinle bastırmadan, önce

benliğimize dürüst olarak haykır sevgini, umut

ettiğini..İsterse kırılsın bütün umutların..Değer bilsinler,

isterse, kırsınlar her parçasını hayallerinin...Bütün

parçalar yeniden birleşmek içindir. Kırıldıkça bütünleşir

insan .En azından ben “başardım “ demek için, bir adım at ilk kez.

“Seviyorum” de can bildiklerine,
canından can çıkmadan…



BİRLİKTE KIRALIM ZİNCİRLERİ


IŞIK AYDINLIK İÇİN

SEVGİ YAŞANMAK İÇİN

DUVARLAR YIKILMAK İÇİNDİR

UMUT HERKES İÇİN....





31.mart2007
ferkul



1 yorum:

Adsız dedi ki...

Harika bir blog, resimler, yazılar..