Bu Blogda Ara

11 Haziran 2008 Çarşamba

Çaresizlik böyle bir şey mi?...


Oğlum OKS sınavını kazanamadı...Kendisi de , biz de ne kadar üzüldük, ne kadar?.. Bir yerde bir yanlış var ama, kimde?.. Anne baba olarak bizlerde mi, çalışmayı çok sevmeyen oğlumda mı, sistemde mi?.. Hepsi birden mi?.. Halbuki ilk kez bu yıl sınav gayet kolaydı diğer yıllara göre, daha basitti özellikle Türkçe_ Sosyal soruları... Yine de yolunda gitmedi, gidemedi işte... Yolunda gitmesi için eksik olan neydi, yaşıtlarına göre daha mı az çalıştı, daha mı az yetenekliydi, bu yarışma ortamına mı hazırlayamadı kendini, yoksa sistemde yanlış olan bir şeyler mi var, yolunda gitmeyen, olmaması gereken?..

İnsanın hayatını iki saate sığdırması, geleceğini iki saatin içinde görmesi, hazırlaması ne kadar kötü?.. Hatta ne acımasızlık!.. Başka nasıl niteleyebilirim ki bu sınav sistemini, hangi kelime daha iyi yakışır acımazsızlıktan başka?... Daha 14 yaşında hayal kırıklığı ve geleceğe yönelik endişelenmek de nesi?.. Kimbilir belki yarınlarda bu saçma sınavla seçmece öğrenci yarışmaları kalkar, ama o zamana kadar olan zaman zarfında kaybeden çocukların hakkını kim verecek, yıkılmışlığını, korkuyla izlediği yarınlarda bu gününü kim kurtaracak?...

Çok üzgünüm, oğlum OKS’yi kaybetti, hayatta başarılı olmanın ilk adımında tökezledi, düştü?.. Nasıl kaldıracağım elinden tutup, nasıl yükselteceğim kendine karşı kırılmış gururunu, nasıl yükselteceğim ezilmişliğini?.. Hayatın sonunun oks olmadığını nasıl anlatacağım, belki de (elinden gelenin en iyisini yapmadığını düşündüğüm halde) elinden geleni buydu, böyleyse nasıl söyleyeceğim daha fazlasını
yapabilirdin’i?.. ‘Başarısızlıklar başarıyı getirir ‘ yalanıyla mı kandıracağım, bir ikinci şans tanınmamasının
nedenini nasıl anlatacağım ona?... Şansın kendini bulmakla, kendini tanımak, kendini yaşamakla yaşanabileceğini öğrendiği zaman çok geç kalmayacak mı?...
Oğlum OKS seçmecesinde kaybetti... Seçilmişlerin arasında olamadı, yerini sağlama alamadı.Hayatından büyük bir yaprağın kopmasından dolayı çok üzgün... Olayın önemini şimdi farketti, kaybedince yeniden kazanılır mı?.. Bunu da öğrenecek tabii ama, on milyon adım geriden mi yürüyecek seçilmişlerin arasında?.. Halbuki o benim şeçilmişim, gözbebeğim, en özelim, canımdan canım....

Oğlum OKS yi kazanamadı, bu yarışmada ondan çok, velayet alan ben mi kaybettim?..

Benim gibi kaç anne baba çocuklarının gözündeki çocuksu gülümsemeyi kaybetti?.. Nerede hatâ yaptık?..

Bir yarışta geride kaldı, yanlış bir mevsimde, yanlış bir oyunda rolü vardı...Yerini 100 soruluk bir test aldı dik durmasının, yaşamının ilk tecrübesinde kaybetti... Bir sınav kazanamadı, sadece fen dersi sorularını cevaplayamadı diye o yüksek, seçilmiş, serpilmiş okullarda, sıralarda olamayacak... Arkadaşlarının arasında mahçubiyetin en acısını yaşıyacak, çok üzüldü, daha da üzülecek, ben izleyeceğim...

Çaresizlik böyle bir şey mi?...

Oğlum OKS’ yi kaybetti, ben onu kazanabilecek miyim yeniden?..

ferkul
9 haziran2008

Hiç yorum yok: