Bu Blogda Ara

27 Aralık 2010 Pazartesi

TAM ZAMANI


               
Tam  Zamanı

Şimdilerde Yürek Bir Serçe Kanadına Takılmış;

Uçtu,   Uçacak.

Şimdilerde Yüzleri Donuk İnsanların,

Unutuldu,   Unutulacak...

Şimdilerde Alıp Eline Kalemi,

 Kırmalı Suskunluğun Belini...

Söylemeli...

Şimdilerde Uzanıp Tutmalı  Bir Dostun Elini,

 Şimdilerde Görmeli Güneşi,

Sıcak Bir Meltem Estirmeli Umuda

Zemherinin Tam Ortasında

Isınmalı...

Salıvermeli Kendini Akarsuyun Başına, Dinlemeli,

Dinlenmeli...

Şimdilerde Hayal Kurmalı, Her Şey Dediğin Neyse O,

Olmalı...

Vermeli rüzgara saçını, alıp götürsün senden sen_i

Akıtmalı Gözyaşını,

Gülmenin Mümkün Olmadığı Yerde, Şimdilerde

Ağlamalı...

Varsa, Ve Gerçekten Yaşanıyorsa Bir Yerlerde,

Şimdilerde Zamanıdır;

Sevmeli...



Sevemiyorsan Bir Çiçeği Dalında

Yeşertemiyorsan Yaprağını,

Kuruttuysan

Şimdilerde;

Ölmeli....


ferkul
25aralık 2010


1 yorum:

CndEditor dedi ki...

Meğer ne çok şey varmış, şimdileri dolduracak...

Ölüm dışında, sanıyorum, bu saydıklarınızın hepsini yapmayı ister
herkes.

Bu akşamüstü, bakarken mutfak penceresinden, bir serçe, bir şeyden kaçıyormuşçaına, hızla gelip kondu yeni dünya eriğinin çiçekli dalına.

Aynı hızla atladı daldan yere, kapıverecekti sanıyorum kuru otlar arasından bir tohum taneciği. Ürktü, hızla havalandı.
Hızla çevirip başımı, bakmak istedim gittiği yere. Yetmedi pencerenin kuşattığı alan... Karşı karşıya kaldı gözlerim mutfağın tavanıyla...

Anladım ki, "ev" diyerek kendimizi içine attığımız şey, gerçekte bir "hapishane". Öyleyse bir "ceza" bu koskoca dünyada, bir evin içine girip yaşamak...

Mevsim kış, aylardan "zemheri"...
Üşümek ne, donup heykel kesilmek bile var, artık eskimeye yüz tutmuş bir yalnızlığın tam ortasında...

Bir şeyler yapmalı, ama ne?
"Sıcak Bir Meltem Estirmeli Umuda
Zemherinin Tam Ortasında
Isınmalı..."

Mutlu Yıllar...