Öyle kolay değil şair olması,
Alacaklar pamuk şekerini elinden, daha bir kez bile
yalamamışken. Kıracaklar bezden bebeğini, oyacaklar gözünü. İçine kaçacak
çocukluğun. Ağlamayacaksın, susacaksın…
Kavga nedir, savaş nedir bilmezken, beceremezken haykırmayı, tam ortasında bulacaksın kendini harbin. Sövecekler ana avrat dümdüz gelmişine, geçmişine, geleceğine, içine kaçacak kelimelerin kiri. Susacaksın…
Gelecek bir beyaz atlı, hoş gülüşlü, dost bakışlı, sevdalı, bir elmayı bile bölüşmemişken daha, gidiyorum diyecek, arkasından bakakalacaksın. Ay geçecek, yıl geçecek, kırk gün, kırk yıl geçecek, asır yarılanacak, yollarda takılacak gözlerin, beklemeyi ezberleyip, adın bilip suskunluğu, susacaksın…
Bitmeyecek arayışın, masumiyeti, merhameti, sevgiyi,
şefkati, sevdayı. Yar olacak, dost olacak, yaren olacak diye karışacaksın
kalabalığın içine, bir de bakmışsın sen, diye bir şey kalmamış. Kapanacak
yüreğin, sonsuza uzanacak elin, tutanı bulamayacaksın, Yaradana sığınacaksın. Ki, o bilendir, gözetendir,
koruyandır, gerçekten sevendir, O ‘na
teslim olacaksın. Susacaksın…
Sevgiye, sevdaya dair ne varsa bildiğin tatsız tuzsuz bir
çorba, içeceksin. İçmiş gibi yapacaksın, mış
gibi yaşamlarda kaybolacak gülüşün, susacaksın…
İçine kaçacak gözlerin, yüzünde yer yer hüznün izleri;
kahverengi, buruşacak dudaklarının kenarı susmaktan, susamaktan, dolacak bir
milyon taş yüreğine, oturacaksın. Susacaksın…
Hep iyi, olacaksın, sevgi sunacaksın, açacaksın kollarını,
döneceksin sırtını. Verdikçe vereceksin elinde ne varsa, kalmasa bile bir tek
gülücüğün. Vuracaklar tam sırtından, alnın açık bağrın sere serpe, geçeceksin
karşılarına, bir daha vereceksin, bir canın kalacak ardında, bir de
şiirin. Dünyayı sen kurtaracaksın.
Sustukça birikecek söyleyemediklerin, damla damla yağarken
gözyaşların, bir çöl rüzgarı alıp götürecek hepsini, yazacaksın. Ben yazmadım ki, ‘’ilham’’ yazdı diyeceksin, ilham dediğinin adını
çıkartacaksın, sen masum olacaksın. Yazacaksın dolu dizgin, yoksa aklını
kaçıracaksın. Kalemin Konuşacak Sen, Susacaksın…
Yazmaya bir başladı mı kalemin, dilinin kemiği yok; döküleceksin
salkım saçak, Kusacaksın… Kustukça var olacaksın, böyle şair olacaksın. Acı
dediğin nedir ki? Şaire dağ yaslanır, şiirinde bağ yeşerir. Şair dediğin acıyla
beslenir… Yazdıkça büyür gözleri, tutmaya başlar üşüyen elinin on parmağı…
Gül solunca, gün doğunca, olmuşa, olacağa, olmamaya,
yakıştırdığın ve yakışmadığın yaşama bakınca, yazınca; İçine kaçacak şairliğin
yine, yeni, ve yeniden. Utanacaksın.
Susmayacaksın…
Böyle olur, adamın has’ı , Öyle kolay değil şair olması.
ferkul
26 temmuz 2016
17:00
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder