DOĞRUDUR; KÜLLERİMDEN DOĞUŞUM
Hüzünlü şiirler yazdığım doğru, her bir dizesinden kan
damlayan satırlarda yaşattığım hecelerim, kitaplar dolusu yalnızlığım doğrudur,
anası ağlayan mutsuz bir çocuk büyüttüğüm yüreğimde, doğrudur pencere önlerinde
güneşi gözleyen çiçekleri suladığım.
Günyüzü görmemiş salkım saçak ağaç köklerinde beslediğim
doğrudur umutları, her bir hayalin kırılışından topladığım bir çok kırık dalım
olduğu da. Bitmez sandığım kederlerden ördüğüm kumral saçlarımın da kısalığı,
doğrudur. Her kandığım yalandan sonra kesildi her bir teli. Adını unutup tadını
bildiğim acılardan biriktirdim uçlarını, uzadıkça kesiyorum, doğrudur.
Doğrudur bunaldığım, denizi başka mavi, martısı çığlık
çığlığa, çekip gidesimin geldiği uzak ufuklara. Doğrudur var ile yok arası
duruşum, yüzünde Ayşe’yi gördüğüm çocuğun Fatma olduğunu çok sonradan
anlayışım, kalemi ararken silgiyi buluşum, silgiyle yazıyı yazışım doğrudur,
gittiğim her yolun sonunda başa dönüşüm, aklımın da yüreğimden sökülüp, yitip
gideceğini buradan anlayışım. Doğrudur ara sıra dalıp gitmelerim, gelmeyeceğini
bildiğim kimseyi artık beklemeyişim doğrudur, tükenişim, bitişim…
Gülmelerim de olur ara sıra, gözümün bebeğini sakınışım
gülüşümden, doğrudur. Olup bitene, yitip gidene, yalana, dolana, masumiyetsiz
saflığa. Artık kimseye kanmayışım doğrudur. İnanmayışım her dost gülüşe,
yağmurdan sonra çıkan gökkuşağına, karanlıkların aydınlanacağına, yeniden
doğacağına bir günün, doğrudur umutsuzluğum.
Yine de: bir küçük su damlası, gecenin içinde parlayıp kayamayan
yıldız, sabahın içinde duyduğum bir kuş sesiyle aydınlanır her günüm. Adını
söyleyemediğim bir çok fidan yeşerir, büyür içimde. Tükenen her şeyle birlikte
tükenmeyen bir ben’ i taşır yüreğim.
Uzun saçlarını tarar, geçer aynaya, süslenir. Bazen de bir şarkı mırıldanır
içinden. Neşeli, gülümseyen, coşturan şarkılar. Hercai mor menekşelerim vardır,
kokusuz, renksiz ama diri. Yürüyüşlerim vardır uzun uzadıya, her adımında
kendimi unuttuğum, kaldırım taşlarına adımı yazdığım, mısralarla, şiirle, aşkla
yeniden başladığım bitişlerim vardır, usanmadan, bıkmadan yenilediğim,
hayallerim.
Doğrudur, içimde kahkahası tükenmeyen bir çocuk beslediğim. Ellisinden
sonra büyümeyeceği doğrudur. Varsın büyümesin, serpilmesin, umudu konuştursun,
hayali yaşasın, uzamasın, kısalmasın, yaşlanmasın, var olsun. Kimse bilmesin,
görmesin, kirlenmesin, kirletmesin, kanmasın, kandırmasın, gülüşü ve direnişi
hiç bitmesin.
Doğrudur saçlarımı kısalttığım, böyle yakıştırdığım, her bir
telinin kesilişinden sonra akıllanışım.
Bir öyleyim bir böyle, doğrudur istikrarsız duygulanışım.
Ateş olup yanışım doğrudur, küllerimden yeşermesi bir
fidanın.
Hepsi doğru, bir ben yanlışmışım, yanılmışlığım,
yaşamışlığım doğrudur hiç yaşamamamışlığımdan türettiğim şiirleyişim…
Doğrudur, dört yanlıştan bir doğru çıkarışım.
Doğrudur bir ferkul’ dan aydınlanmışlığım… Geceden sabaha uyanışım,
gülmüşlüğüm, ağlamışlığım, yazmışlığım.Yaşamamışlığım…
Doğrudur, küllerimden doğuşum…
.
ferkul
29.09.2016
21:32
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder