Sana baktım, boş bir sayfaya bakar gibi. Söyleyecek çok şeyi olanların susma telaşlarında tedirgin. Öylesine uzaktan, dokunmadan, yazmadan, konuşmadan, söylemsiz.
Boş bir beyaz sayfa nasıl haykırır insana, neler anlatır, bir bilsen.
Bir bilsen nasıldır uzaklar? Tutmak isteyip de tutamadığın bir el olur uçurumun kenarında, tam da düşecekken uzanırsın, seslenirsin, feryat edersin. Kopar gider tutunduğun dal, uçuyor gibi olur; uyanırsın.
Her düşüşün bir düşü de vardır muhakkak hayatta. Her uyanışın bir düşüşü olduğu gibi. Benden bilirim, kendimden bilirim her boş sayfayı, rensizliğini de, rengini de ben boyarım halbuki. Beyaza, siyaha, griye ve hatta kan kırmızısına. Boyadıkça allanır, pullanır, önüme serilir hatıralar, yanılmışlıklar, yanmışlıklar, yanlışlar sıralanır önümde uçsuz bucaksız ovalar gibi. Tek başına bir ağaç gibi ortasında bozkırın, bulanır aklım; sana bakarım, kendime bakar gibi, kendime gelir gibi. Artık aynalara bile yansımaz gülüşün. Bırak derim, öyle kalsın, boş ve beyaz, unutulmuş, kurutulmuş güller gibi.
Hatırlamak zor gelir çünkü insana, hatırlamak ağırdır, unutmak isteyene. Her düşün ayrı bir uyanışı vardır zira. Her sevginin boş bir sayfası.
En çok böyle zamanlarda kendimi bilirim. En çok sessizliğinde tanırım seni.En çok boş bir beyaz sayfada görürüm ikimizi. Ki, en çoklarda yalnız ve sevgisiz kalır insan, en çok sevdiğin yaralar seni.
En çokları en yoklarda bulduğunda seni bulursun, bilirim. İnsanın insana bakışı kadar yürekli boş sayfalardır çünkü asıl olan.
Sana baktım, yılların ağırlığında tedirgin. Boş bir sayfa olmuş artık yüreğin. Yıldızların dili yok ki, söylesin, geceye sitemi. Artık ne söylesen dile gelir mi, hangi harfi koysak sayfan renklenir mi?
Şimdi yok rengi kelimelerin. Ucu bucağı yok ki küsmelerin.
Ben sana küstüm, boş bir sayfaya küser gibi, denize ve göğe hatta maviye küser gibi, küstüm. ..
Boş bir sayfaya döktüm kalemimi.
Duydun mu sessizliğimi?
.
ferkul
29 haziran2018
03:17
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder