Bu Blogda Ara

6 Mayıs 2019 Pazartesi

mesele



Mesele soğanı sarımsaktan ayırmakta değildi. Aslolan kokuyu birbirine karıştırmamaktaydı. Soğan bileydi acı tadının değerini, sarımsak da ezilip büzülmezdi öyle yemek ortasında bir başına. Bazen de kokusuyla sarmazdı ortalığı toza dumana. Öyleydi böyleydi derken yüzyıllarca sorgusuz sualsiz kimi bir çorbaya katık etti kendini, kimi de bir çekmece içinde havasız, nefessiz çürüdü gitti habersizce.

Ne de olsa: ne olursa olsun, ne soğansız, ne de sarımsaksız, yaşanmamalıydı.

Mesele taş ile yeri de değildi. Mesele o taşın yerinde sağlam olmamasındaydı belki de. Azıcık yerini oynatsan düşecekti.

Halbuki sağlam oturmalı taş dediğin yerinde. Ağırlığını taşımalı toprak. Sımsıkı sarmalı, kucaklamalı. Yerine göre hatta taşın içinden küçük bir yeşil fidan yeşertmeli ki, değsin toprak olduğuna.Taşıyamacaksan bir taşı, yeşertemeyeceksen bir fidanı, toprak olmanın anlamı var mı?


Her şey zamanında güzel, her şey yaşında , gününde, mevsiminde yaşanmalı, tadı tuzu, kokusu düne, güne, yarına bulaşmamalı. Bulaştıysa da, iyiye güzele doğru yol almalı.

Soğansan sarımsakla,
Taşsan yerinde,
Topraksan ağırlığında yaşamalı.
Yaşıyorsan bir anlamı olmalı.



Olmalı?..


.

ferkul

27 nisan2019

Hiç yorum yok: