Bu Blogda Ara

3 Kasım 2009 Salı

KENDİN OLMAZSAN...




Bir kalemde silebilsem diyorsun; her şeyi, dünü, bugünü, yeni bir yarına, yeni bir sayfaya, yeni bir kalemle yazabilsem, diyorsun… Bir kurşun kalem ve bir silgi,' bu kadar yeter, olmadı yeni baştan yazayım şu yazıyı' , der gibi, silip yeniden, yırtıp atabilsem hayatı, yaşanmışlıkları, diyorsun; hep diyorsun zaten… Gerçekten istediği hangi şeyi yapamaz insan?.. İstemiyorsun…


Yüreksizsin… Bir yürek lazım sana, kan kırmızısı canlı, yürek gibi yürek... Şöyle göğsünü gere gere bende herşeyden biraz var, dedirten… Şöyle bir adım atsan yer gök sarsılsa yerinden adımınla, aslan gibi kükresen şöyle, bir serçe kadar uçabilsen, kanat olsan, göğüs olsan yüreksizlere… Pencere önünde günü ve geceyi, olanı ve olacakları donuk gözlerle izleyenlere, camdan bakıp görmeyenlere, uzaktan dileyenlere, umut olsan, ışık olsan, kendine bir yol açsan şu dağ başında, tek olsan da, SEN, olsan; diyorum… Yüreğin yok ki, şöyle saat gibi çalışan… Bir bakıyorsun durmuş, bir bakıyorsun teklemiş, pilin bitmiş senin… Atmıyorsun…


Durgunsun, durgun sular gibi, bir şelale olsam, aksam diyorsun, kirli sularda bile coşsam diyorsun, hani aydınlık olmasın varsın suyun rengi, hani dibini göstermese de olur, aksam gitsem şu nehirden, denize karışsam, akşam olmadan sabaha kavuşsam, diyorsun… Dalgan yok, yelkenin yok, tutunacak dalın yok, bir mavi göğün yok… Dalgalanamazsın bile, akamıyorsun…


Vuruldun, dağ başlarında sekerken ceylanım diye… Gözleri ahu, bakışı deniz, yüreği saf ceylanım, ceylan olmak kim sen kim, kaçmak kim?... Bilsen kim dost, kim düşman, seker miydin öyle dağ tepe, dolanır mıydın, sakınmadan gülümseyişini… Vurdular seni işte bir akşamüstü… Kanıyor yaraların, gözlerinde grup vakti bulanık, seçemiyorsun, kalkıp sarayım şu yaraları diyorsun, bir küçük ceylan, kendi yaranı saramaz ki… Ayağa kalkamazsın ki kanlar içinde öyle serilmiş yatarken... Sabaha varamazsın ki…


Yalnızsın… Gökyüzünde tek bulut, kar gibi beyaz olsan ne yazar?.. Dost dediğin bir yere kadar… Sen, başlayınca, menfaat başlar, 'BEN' olamazsın ki… Sussam, susasam ' hiç kana kana içmedim ki zaten o serin sulardan, coşkun denizlerde yüzmedim ki, hiç konuşmasam, lal olsa dillerim' , diyorsun… İçindeki isyanı susturamazsın ki... Ne kadar sussan, ne kadar susasan her şeye rağmen kolay mı denize ulaşmak?… Çok safsın, her seferinde yeniden başlamakla, her yüzü eskimez sanmakla kaybediyorsun en başında… Yolun başında kaybettin yarışı... Susadıkça, kanıyorsun…


Olmuyor, olmuyor, olduramıyorsun… ' SEN' bu yaşamak sanatını yazamıyorsun, yapamıyorsun herkes gibi resim çizmeyi, beceremiyorsun… İllaki bir renk yerine oturmuyor, illa ki kağıdı doğru tutamıyorsun… Bir kez olsun güzel yaz şu şiiri, bir kez olsun başladığın gibi bitsin… Yırtıp atamıyorsun da, bozuk kağıda resim yapamazsın ki... Sen bozuk düzen sevmiyorsun… Kendi yerini dolduramıyorsun, kendisi olmayınca olamaz insan; yaşamıyorsun…

ferkul

25ekim2009

Hiç yorum yok: