YAĞ
Bir sıkıntı, bir sis bulutu, bir karanlık... Boğuluyor
gökyüzü, biriktirip biriktirip boşaltamadı bir türlü gözyaşını... Baharı da
unutturdu, kışa kesti ortalık....
Bir rüzgar, bir soğuk, bir titreme... Gözlerde, ellerde,
yüreklerde, evlerde... Ağlasa, dökse içini, salıverse kendini; birden bire
sağnağa dönüşse... Açmış kollarını toprak, onu bekliyor, ne çok beklemiş,ne çok ölüm getirir yaşayana beklemek, ne
çok hasret ıslanmaya, bir bilse...
Yağdıramadı bir türlü
gözyaşını ... Yağmadıkça, boşaltmadıkça içindeki kini, bungunluğu,
bize bahar, bize güneş, bize sıcak yok gibi....
Yağ artık!.. Sele
döndür topağı, ıslansın seninler ağaçlar, çimenler, evler, sokaklar,
insanlar... Coştur gözyaşını, yağ da bitsin bu karanlık, bitsin bu soğuk;
gelsin artık bahar!..
Yağmur, yağ!...
ferkul
22mayıs2010
1 yorum:
"Bir rüzgar, bir soğuk, bir titreme... Gözlerde, ellerde, yüreklerde, evlerde... Ağlasa, dökse içini, salıverse kendini; birden bire sağnağa dönüşse..."
sağanağa dönüşse, sel alır hepimizi ve her şeyi...
dönüşmesin sağanağa... azarca yağmasın! azarca azarca yağsın!
bu bulutta biraz daha: gözyaşı kalsın!
...
her şeye değil ama...
sulara... biraz olsun:
hükmüm vardır...
tanrının verdiği bir damla suyu, gidip de, çöldeki bir hurman ağacının dibine dökenlerdenseniz: sulara hükmünüz vardır...
NİL bir ak denize dökülür ama; nerde başlar bilemezsiniz.
ve her gövde bir cehennemdir...
onun her istediğini bir başınıza veremezsiniz...
ve cennet... ve cehennem: NİL'in,
yani bir AKARsuyun... altındadır!
Yorum Gönder