Bu Blogda Ara

27 Kasım 2016 Pazar

Güzel Şeyler Söylemek Lâzım!



Güzel Şeyler Söylemek Lâzım!

Fark ettim ki,

Kapatmışız dünyaya gözlerimizi. Güzel olan neyse, onu görmezden gelmeyi alışkanlık edinmişiz. Kışın soğuğu, havanın nemi, insanın hatası, gülümsemenin  gücü, işin çokluğu, suyun tadı, söylenmişin içindeki acı, sözün tadı kalmamış.


Halbuki gün, ne güzel gülümsüyor gözünü açtığın anda. Sonbahar  yapraklarının rengi ne güzel, soğuk olsa da. Gökyüzü  rengârenk  bu mevsimde; mavi, beyaz, gri bulutlarıyla, gecesi ayrı, gündüzü ayrı, her rengi başka  başka  güzel şeyler söylerken, yüreğindeki aşk sönmemişken, sadece bir gökyüzü yeter aydınlanmaya, ışık istersen.


Çalışabilecek bir sağlığın ve ayakların taşıyorsa seni koşturmacaya, orası, burası, şurası fark eder mi? Nereye yeterse gücün, düşünebiliyorsan,  ve biraz da gülümseyebiliyorsan onca işin arasında, koşabiliyorsan, koşturmaca ne güzel!  Pazartesi, Salı, cumartesi, fark eder mi? Sağlıklıysan ve hele sıcak bir battaniyen  varsa akşam koltuğunda otururken ısıtacak, bir evin varsa işten döndüğünde bir oda bile olsa, duvarlarında anıların konuştuğu, seni  terk etmeyen. Hele de bir ailen varsa bir kişilik, iki kişilik, üç, dört, çok kişilik, bir de çayın varsa içilecek tavşan kanı olanından, kaynıyorsa ocakta, biraz zeytin, peynir, biraz da ekmeğin varsa karnını doyurabileceğin, hiç biri olmasa da konuşabildiğin bir kendin varsa, susturamadığın, halâ konuşabiliyorsan içindeki çocukla,  varsan, yaşıyorsan, ne güzel!


Boğaza nazır, denize sıfır, adada veya dağ başında,  veya bodrum katında tek göz odada, olsa da, olmasa da fark eder mi, yüreğin ferahsa?


Şükretmeyi unutmuşuz kardeşler, çirkinliğin, yalanın, dolanın, yaşam denilen hengâmenin duvarlarında, bir labirent gibi dönüp dolaşıp hüznün ve umutsuzluğun içinde, kaybolmuşuz. 
Kaybetmişiz iyi olan, güzel olan ne varsa görebilme yeteneğini.

Görmek lâzım!

İşitmek, duymak, hissetmek ve fark ederek yaşamın anlamını,  yaşamak lâzım!


Dünya üstüne üstüne gelse de, karanlığa, kötülüğe, çirkinliğe inat, derde, kedere umutsuzluğa inat, kucak açıp iyilik ve güzellik adına ne varsa bilip görebildiğin, umut etmek lazım!


Güzel şeyler söylemek lâzım!



Yaşamak lâzım azizim!..  Duymak, görmek, işitmek, haz etmek,  fark etmek lâzım!...



Görebilen ve şükredebilenlerden olmak dileğiyle…





.

ferkul

26 kasım2016

11:28


Hiç yorum yok: