Bu Blogda Ara

20 Ocak 2018 Cumartesi

AYRIMSAMA VE AYRIŞIM DENKLEM


Ve ben şimdi güneşli, güzel günlere hasret, yağmur içinde sele kapılmış bir yaprak gibi, savrulmuş düşlerin içinden geçiyorum.
O düşler ki beni sen yapan bir başka hayatın içinden geçip gittiler.

Geçmiş, düş ve bir' den bozulmuş iki.
Biz dediğin de neydi ki?
Tek kişi düşünmekten unuttum ikiliği.

             Ki ne zordur, bilmezsin, bir iken ikiymiş gibiyi yaşamak.

Ne ben sağnakta bir damlayım şimdi, ne sen yüreğimde kanaması durmaz bir yara.Bütün bilinmişliklerden arta kalamamış bir sen ve ben bilmecesi...
Hatta kimbilir belki geçmiş ve delilikti, içimizde kaynayıp duran sarsıntının adı  özlemekten çok.

Belki de peşinden koşturduğumuz kendi ayaklarımızın gölgesiydi, kimbilir?
Bu yüzdendir arasıra kendi kendime söylenmelerim, dalıp gidişim uzaklara.
 O uzaklar ki her rengi başka bir gökkuşağı. 
Ne desen anlıktır artık görüntüsü...

Silinir...


Kolay değildir kendi resmini çizmek aynalara.Bilemezsin. Öyle kolay değil, yağmurdan sonra rengârenk dökülüvermek ortalığa, 
salıvermek herşeyi akışına,
 onca yaşanmışı bırakıp bir kenara.

Bitmez tükenmez, geri gelmez dün dediğin.Öylesine hüzünlerde ansızın çıkıverir karşına, türküsü hep söylenir.

 
İşte böyle bir sona geldi zaman.Belli ki hiç de başlamamış idi.


Uyandım...


.


ferkul
8 ocak2018

Hiç yorum yok: