Bu Blogda Ara

19 Temmuz 2021 Pazartesi

Sonra yüzüm diyorum, yüzüm hep düşsüzlük ülkesi.

 


Gün akşama döner
Bölünür bin parçaya geceler
İçimden bir ayrılık geçer
Aşka bürünür heceler.
 
Bulutsuz bir mavi, mavisiz bir gökyüzü. Ayıklayamam, taşıyamam bu hüznü. Dokunur ellerime, ayaklarıma. Sancılanır, uyumamam. Bin dereden su getirsen, kanamam. Susamışlığım bir dünya. Kaldıramam. 

"Hep o yolların suçu,
Hep o. Sevdâ kokusu". 
 
Savruluşum aşka.
Şaşkınlığım bir başka. 
 Hayretler içinde, yana yakıla, tutunamayışım gelir aklıma, kalmışlığım bir başıma. Geceden değil, aydan, samanyolundan hiç değil, hepsi hepsi bir meltemdi, esti, geçti. Sitemim kayan yıldızdan yana . Arzuhâlim, nedâmetim, şikâyetim, bendime, yaslanmışlığım, bana. 
 
Öyle bir boşluk. Böylesi içmeden sarhoşluk.
 
Yapışır üzerime, aldanmışlığım,
Yıkılışım, dağınıklığım.
Saçım başım duman
Ah yâr, Ah yâr, el aman!
 
Utanırım aynadaki suretten.
Uzanıp tutasım gelir, kendi yüreğimden. Gözyaşlarını öpesim. Sessizliğim bir uçurum. Söyledikçe düşüyorum. Sonra yüzüm diyorum, yüzüm hep düşsüzlük ülkesi.
 
Ah sevdâm, yanası, yakılası,
Yıkılmayası, dönesi
Kanlı bir hançer gibi, bırakıp gittin beni.
Şimdi kim toplar, yıkar, kurutur seni...
 
 
..........................................
 
ferkul
 
14 temmuz 2021
14.35

Hiç yorum yok: