Bu Blogda Ara

16 Eylül 2007 Pazar


Demir tava gelir, kömür biter
Akıl başa gelir, ömür biter…


Ne geceler gördüm, ışığı bol, karanlığa mum olmuş. Ne gündüzler yaşadım karanlığa eş … Işığını kaybetmiş, gündüzünü geceler çalmış geceler yaşadım isyanla karışık umutlar besledim yarına… Öyle insanlar gördüm, nasibini iyilikten, kardeşlikten, barıştan alamamış… Yüzünden atamamış kin gölgesini… Bahçesine umut çiçekleri uğramamış yıllarca. Olumsuzluk saçmış etrafına, temiz duyguları hiçe saymış…

Ne insanlar tanıdım, nur yüzlü, iman bakışlı… Yaradana açmış kollarını, ondan başka kimseden medet ummamış… Yine de insan içinde insanca yaşamamış… Bulmuş kendini dalgalı denizinde, durgun suya kürek atmamış…

Ne mevsimler yaşadım, kışı gördüm, üşüdüm buz gibi soğuklarda… Sıcak bir nefes aradım yüreğimi ısıtacak… Nefes nefese kaldım koşturmaktan, aramaktan… Isıtır sandım bir anda yaza çevirir kışımı…Dona çevirdi yüzünü zemherim… Kışı da sevdim, soğuk yüzünü unuttum, bu da yaşamdandır, dedim… Dersimi aldım mevsimden, çare aradım yokluğa, vazgeçmedim…


Ne aylar gördüm içinde çeşitli renkler barındıran… Ne yıllar geçti köprülerin altından, sular çağlayana dönüştü, hala akıl gelmedi başa… Yanılmaktan, hatalardan ders almamış , hala var olduğunu sandığım doğrucu bir yüreği taşıdım göğsümde yıllarca… Sevgiler yaşadım karşılık beklemeyen, dostluklar yaşadım benzeri kimsede bulunmayan… Hiçbir zaman yalanı barındırmadım sandım, söyleyemediğim şeyler kaldı dün denilen dönülmez zamanlara gizledim sözlerimi… Bir de baktım, yalan söylemiş durmuşum kendime… Hep bir yanı eksik olmuş yaşamımın… Çekip gitmeyi hayalden saydığım günler oldu, hayali yaşadığım nadir anlar oldu düşlerimde gördüğüm…

Geriye dönüp bakmak gerek bazen… Geçmişi ve geleceği beyinde tartıp biçmek… Eksiğiyle, fazlasıyla kabullenmek yaşamı… Başkalarından çok kendine batırmak iğneyi… Bu gerekli… Ömür bitmeden, demir tava gelmeden, kömür bitmeden öğrenmek gerek yaşamdan gelen her duyguyu, her yaşanmışlığı, yaşanılır kılmak için hayatı…

Çok geç kalmamak için yaşama, menzile varmak için çok erken, adım atmak için çok geç, dememek için, düşünerek yaşamalı… Dönme dolap hep dönüyor çünkü, inenler de, binenler de her seferinde farklı… Zaman pusuda, yok saymayın!...


Demir tava gelir, kömür biter
Akıl başa gelir, ömür biter…

( Bu yazıyı bir kamyonda gördüm.Aslında kamyon yazılarına karşıyım, neredeyse kazalara sebep olan bir etken her zaman…Çoğu edebiyat ve özlü sözlerin kaynakları kamyonlarda…Okuma takıntısı ve alışkanlığı yapmıyor dememek mümkün değil.Kimin gözü takılmaz ki.Öyle güzel, öyle içten,öyle damardan sözler var ki hepsinde bağlanıyorsunuz.Düşündürtüyor…Yazdırıyor…)

Hiç yorum yok: