Oğlum diyor ki( iki gözümün bir tanesi): anne sen hiç kimsenin annesine benzemiyorsun.
Bazen kıpkırmızı, alevi kendini yakan bir yanardağ, bazen renksiz durgun bir nehir, bazen yerde ayakları kırık bir karınca, bazen gökte mavi bir kuşsun; beyaz kanatlarına takıp umudu, uçuyorsun . Bazen gri puslu bir bulut, bazen sağnak yağmursun.
Kimsenin annesi senin gibi değil. Onlar oturup örgülerindeyken dizi başında, sen denizin ortasında, dalgalarına bakıp saatlerce oturmaktan usanmıyorsun. Sabahlara kadar yazıp, akşamlara kadar okuyorsun. Savaştansa barışı yeğliyor, en olmaz yerde susabiliyor, affedilmez ne varsa affediveriyorsun. Anlaşılmaktansa anlamayı seçiyorsun.
Çiçekleri kurutmuyorsun dalında. Ama fidan büyütemiyorsun , salkım saçak, meyve vermiyor ağaçların. Üzülüyorsun...
Ağaçtan kopup yere düşen yaprakta, sokakta bir çocuğun gözündeki
damlada, yolunu kaybetmiş bir karıncada hüzünleniyor, gökte uçan kuşun
kanadına imrenip, yediğin pamuk şekeriyle seviniyorsun .
Dua ediyor, niyazda yakarıyorsun ama, Zeki Müren dinliyorsun. Ahmet Kaya'da hüzünlenip Yıldız Tilbe 'de coşuyorsun. Neşet Ertaş yakıyor ciğerini. Pencere önünde uzun uzun nereye dalıyorsun?
Bakıyorsun şiir yazıyor, bakıyorsun yaşıyorsun.
Anne!
Sen hiç kimseye benzemiyorsun.😊
.
ferkul
1 eylül2019
12.00
(Ele benzer bir yürek, olmadı hiç yüreciğim, anne! )
Dua ediyor, niyazda yakarıyorsun ama, Zeki Müren dinliyorsun. Ahmet Kaya'da hüzünlenip Yıldız Tilbe 'de coşuyorsun. Neşet Ertaş yakıyor ciğerini. Pencere önünde uzun uzun nereye dalıyorsun?
Bakıyorsun şiir yazıyor, bakıyorsun yaşıyorsun.
Anne!
Sen hiç kimseye benzemiyorsun.😊
.
ferkul
1 eylül2019
12.00
(Ele benzer bir yürek, olmadı hiç yüreciğim, anne! )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder