Bu Blogda Ara

15 Eylül 2019 Pazar

tiryaki




Sevdiğim her şeyin tiryakisiyim. Ortanın da azın da, kelime anlamı yok bende. Ya çoktur ya da hiç. Hiçin bile usturuplusunu bilmiyorum. Sevginin de. 

Hayatımın hiç bir döneminde hiç kimsenin benden özür dilediğini hatırlamıyorum. Kırılsam da üzülsem de onaran hep benim. Kendimden çok sevdiklerimin gözündeki hüzün çökertir beni. Yıkılırım dostun tek bir imalı sözünden bile.

Öyle kolay değil aslında kırılan bardaktan su içmesi, onarılıp yenilenmesi. Biliyorum, zoru da seviyorum. 

Sevginin toparlayıcı bir gücü olduğuna inanıyorum. 

Öyle ki, sokaktaki ayağıma takılan taş değil , sevilenin bakışı yaralar beni. Uçan kuşun kanadındaki kırık değil, gözündeki damla kanatır yüreğimi.

İnsan böyle bir kalp taşıyınca yoruluyor. Yine de "kötü"nün kelime anlamını üzerimde taşıyamamaktan başlangıç ve sürdürme korkusundan olacak, artık insan ilişkileri beni ürkütüyor. Üzülmemek kırılmamak için günlerce kimseyle konuşmadan yaşayabilirim.
Sevdiğim bir şarkıyı defalarca dinleyebilirim. Lime lime olsa da sevdiğim bir kıyafeti tekrar tekrar diktirip, söküklerinden onarıp yeniymiş gibi giyerken de mutlu olabilirim. Sevdiğim bir yemeği her gün aynı tadında, lezzetindeymiş gibi yiyebilirim. Günde yüz bardak çay içip iki yüz şiir okuyabilirim. Yürek sıkıntısını yürüyerek ve düşünerek eksiltebilirim. Dönüşte tabanlarıma karasular inse de, eve dönecek ayak ve derman kalmasa da, on bin değil yirmi bin kilometre aralıksız yürüyebilirim.


Sevmelerin bin milyonlarca dilini ezbere bilirim.
Vere vere kendimden çok şey eksilttiğimi farkettiğim bugünlerde hazan yaprakları gibi bir bir gözümden düşüyor insanlar.
Onlar düştükçe ben kalktığımı hissediyorum. 

Bir ağaç gibi dimdik ve ayakta ne kadar içten içe bir küf kokusu duysam da, yine yeni, yeniden çağırıyorum; haydi gelin, ne kadar kırılsam da yeniden toplanabilirim. Bin kere yanılsam da, yine , sevebilirim.

 
Açtım kollarımı bekliyorum...


.
ferkul



13 eylül 2019
20.35

Hiç yorum yok: