Bu Blogda Ara

30 Haziran 2019 Pazar

elma şekeri



Bu sabah erkenden neşeyle uyandım. Tatilde geç kalkmayı dinlenmek addedenlerden olduğum halde, erken kalkmaya alışmış vücut haydi kalk, diyor sabahın dokuzunda. Rüzgarın tatlı esintisi, bir ferahlık hissi katıyor, sabahın aydınlığı gülümsetip dinçlik veriyor insana. Bu serinlik, Antalya’ nın abartısız cehennem sıcağına sanki bir mola verir gibi. ‘Oh be’, diyorsun, dünya sahiden, varmış! 


Ne bebek sahilinde yürüyecek bir sokağım, ne boğaza karşı içilebilecek bir çayım, ne adada vapur sesleriyle deniz gören bahçeli bir evim var, uzun ve güzel cümlelerle anlatacak. Ne de size söz edecek çok fazla romantik sözlerim.

Ama, ağaç gören, Dokuma parkın çamlarıyla selamlaştığım, balkonuma diktiğim domates, biberlerimle , onlara kokusuyla eşlik eden fesleğenlerimle yetinmesini biliyorum. İki de kuşum var, şiir ve şair, balkonda serçelerin ötüşünü unutturmamak istercesine konuşup duruyorlar muhabbetle. Daha ne isterim? Bir çay demledim tavşan kanı, şekeri şiirinde. Şükür niyetine.


Bir de umutlarım var, dünden geriye kalmış bugünden, şimdiye ve geleceğe dair, hiç sönmeyen ışık gibi.Yetinmelerim, sevgilerim var insana, tükenmeyen ve pes etmeyen bir yüreğim. Hiç sonu gelmez, bitmeyecek hayalerim, olmayanı oldurana tevekkülüm, daha ne isterim, şükürden başka?


Ne kadar isyana yakın moralsiz cümlelerde bulsam da yazmayı, ruhumda saçları örgülü bir çocuk, elma şekeri yer gibi. 


Size de vereyim mi? 😊


.


ferkul


30 haziran2019
12.45




(Bu yaz okuyacağınıza söz verirseniz de vermeseniz de, mümkün olduğunca kendime yazar gibi size yazacağım.Tatili ve dinlenmeyi ne kadar sevsem de özlediğim çocuklarıma hikayeler düşünüyorum bir kaç tane. Dolu dolu, verimli geçsin istiyorum günler. 2019'un bugünü bir daha gelmeyecek nasılsa. Ömür olup vade uzun tutarsa yazmaktan ve sevmekten gayri yaradanı ve yaratılanı, geriye bırakacağımız ne kalıyor ki? .. )

Hiç yorum yok: