Bu Blogda Ara

26 Ağustos 2019 Pazartesi

suya vurulmaz perçin!





Kırk yıl çamaşır suyuyla yıkansa temizlenmeyecek ruhlar bilirim. Elinde toz süpürgesi, halının altına altına süpürüp kiri pası, kendini silen kadınlar da. Çocukluğu elinden alınmış boyalı eller de. Pencere önünde gözleri uzak, analar da bilirim, beklemeyi yol edinmiş. Saatlerce kaynayan çaydan nasibini almayanlar da. Demli çaya şeker yakışsa da, şekersiz yudumlayanlar da.

Yine de düşmüyor çamaşır suyu elimizden, süpürgeyi de tutturmuşuz ölesiye başucundan.
Ne kadar odun ateşlesen tütmez baca, yanmaz ocak. Ne kadar susarak bağırırsan bağır, sağır Sultan bu, duymayacak! Nafile, boşa uğraşma, testi ha kırıldı, ha kırılacak. Su, tutmayacak. akacak. Tutsa da , tadında kalmayacak tuzu aşın, ekmeğin, suyun.
Ne demişti şair: "suya vurulmaz perçin!". Kendini akışına bırak.


Ki, bilirim söylense de boştur kimi zaman, söylenmese de bazı kelimeler. Bazen noktanın virgülden anlamı çoktur. Ki, bir nokta olmanın mahareti, onca cümle arasında zordur.

Ruhların temizlenmesi ancak O'nun isteğiyle olur...
.

ferkul

16 ağustos 2019
02.37

Hiç yorum yok: