Bu Blogda Ara

15 Haziran 2020 Pazartesi

Çünkü



Çünkü kırgınım.

Yoruldum bir düş peşinde uyumaktan. Dizlerim düşkün, izleri silinmiş kaldırım taşlarını taşımaktan. Kırıldım incecikten bir gül dalından koparılmış gibi, kendimden beni çıkaramamaktan. Onca gülzâr içinde toplayıp da kendime; bir dikensiz gül, sunamamaktan.

Çünkü yorgunum.

Düş yorgunu kelimeleri taşımaktan. Beynimde binbir türlü çığlığı susmaz bir yaramaz kız çocuğunu sırtlanmaktan. Uzun saçlarını kesip kesip tarayamamaktan. Aynaya baktığımda benden başka herkese benzer bir yüze saklanmaktan. Şu küçücük dünyada hiç bir yere sığamamaktan...

Çünkü sevdim. Usandım, sevmeye değmez bir çok yalancı rüzgârla savrulmaktan. Mevsimleri birbirinden habersiz, ekleyip de uç uca, beklemekten; umarsızca. Öylece bırakıp da beni; kadir ve kıymet bilinmezliğe, alışmaktan.


Çünkü dargınım, yenilmez bir savaşçı gibi aşkları ve sevgileri kıra döke yaşamaktan. Ve merhametime de dargınım, zulûmden başkasını görmediklerime hâlâ el uzatıp da, onursuz karşılanmaktan.

Çünkü; küskünüm. Sen sen olalı bir seni taşıyamadıysan, kaldıramadıysan bir küçük taşı, fırlatıp atamıyorsan damarından koparıp da bir yüreği, geceden bir gündüz çıkartamıyorsan, mehtaptan bir yıldız çalamıyorsan, küsersin...

Çünkü sen kendine; Yetmezsin .

Darılırsın, yorulursun, küsersin, seversin...


Nedendir, değildir, bilemezsin. Oldu, olmadı, sevdi sevmedi, yaşanıp da yaşanmadı ;
sil baştan, ortadan ve sondan, hep döner böyle bu çark...


Bir kördüğümdür yaşamak; çözemezsin...

................

ferkul

25 Nisan 2020
01.01

Hiç yorum yok: