Bu Blogda Ara

15 Haziran 2020 Pazartesi

"SIRAT KÖPRÜSÜ"


Geçti, geçiyor, geçecek
Kimler, neler gelip, geçmedi ki...


Bitti, bitiyor, bitecek.
Kimler, neler unutulmadı ki...


Bugün değilse yarın, sonra bir bakmışsın ertesi. Hele bir çöksün dibine çayın demi. Hele bir ulaşsın geceler sabaha, kavuşsun ay da yıldıza. Her kışın sonu bahar, değil mi?

Ne çiçekler açtırdın sen ayazda. Zemheriye kurşun, işler mi?

Şimdi böyle, akıt gözyaşlarını sular seller gibi. Yarın bir güneş açar, unutursun bugünleri. Saat saat, dakika dakika, gün be gün azalır acının sesi. Gün gelir, hatta hatırlayınca gülümsersin belki. 

Her şey bir sinema perdesi; oyun içinde oyun, düş bahçesi. Hem menekşe kokmaz ki!.. Kokusu için dağ gerek, dağ başında taş gerek. Taş içinde fidan yeşertmeye, mangal gibi yürek gerek. Ağaç gerek, kuş gerek, ömre bedel kelebek kanadı gerek. Kuruyunca kalmaz rengi. 

Ateş de söner, küle döner. Alev alsa ne yazar, kül dediğin hep grî. Sanki başka renklerin var mı dili?

Durulur, geçer, biter.
Kimler, neler bitmedi ki...


*

Öyle geldi, böyle gitmeli...

...............................

ferkul

9 haziran 2020
14 13

Hiç yorum yok: