Bu Blogda Ara

10 Ekim 2019 Perşembe

1. Sınıf Günlüğü - 2:




1. Sınıf Günlüğü - 2:


Okulun üçüncü haftasının tam ortasındayız. Günlüğe dönüştürüp her gün yazma eylemi kararımı gerçekleştiremedim. Öyle yoğun oluyorsun ki gün içinde, küçüklerim dışında kimseyle konuşmak bile isteyecek hal kalmıyor. Bazen tenefüste bile etrafımı çiçek bahçesine dönüştüren küçüklerimi seviyorum. Onları gülümserken, oynarken görmek, henüz kavgaya alışmamış ellerinden tutmak, ne güzel bir duygu bilseniz. Kirlenmemişliğin ellerinden tutabilmek, gözlerine bakabilmek, beyaz bir bulutun üstünden masmavi bir denizi görmek gibi.


Artık alıştılar. Okulun, sınıfın ve sıranın keyfini tattıkça açılıp saçılıyorlar gün gün. Arkadakine, önündekine , yanındakine sanki öğretmen görmeden bir çift laf söyleyebilmenin maharetini bile keşfettiler😊.


Yazmanın ve okumanın ilk adımları onları da ailelerini de heyecana ve başarı azmine itekliyor. E ve L sesinden sonra bu hafta "ele" 'ye geçiş yapıyoruz yavaş yavaş. Her biri en zeki, en çalışkan, en başarılı olma yolunda. Keşke bu mümkün olsa, diyorum sınıfta yazar ve okurlarken. İlla ki, en iyi, iyi, orta ve maalesef geride kalanlar olacak. Hep ileriye bakmak hedefinizse, geride kalanlar mahzunlaştırıyor insanı. Bu yüzden de galiba çocuklardan çok velilerimi hedefe aldım sanki. Gayret ve azimde olduğu kadar iyi ahlâkı da beraber öğreteceksek birlik olmalı, değil mi?



Okulun ilk günü, kitap kokusunu ciğerlerine çekip bırakamasınlar diye tek tek her birine şöyle kalınından ve mis gibi kokanından iki kitabı( hatta küçük prens ve kafka ) koklattığımı da söylemiş miydim?☺        


 
Bir kere duyduysanız o kokuyu bir daha unutmanız mümkün değildir asla, kendimden bilirim. Umarım ciğerlerinden, dillerinden ve kalemlerinden beyin ve düşüncelerine geçer o koku.



Ve bugünün günlüğüne küçük bir dip not:
" öğretmenim, öğretmenim! Okul kantinine isim kartını gösteriyorsun, istediğin her şey bedava!.. 😊" ( sanırım kantincinin anlaştığı öğrenciyle karışınca böyle bir sevinç. )


Sonrası hüsran. Kantin değil, hayatta hiç bir şey bedava değil😯 Dostluklar bile. Bunu öğrenmeyin çocuklar, e mi?😯


Ama gülümsemek ve sevmek bedava.😊
...


ferkul


24 Eylül 2019
22.50

Hiç yorum yok: