Bu Blogda Ara

28 Ekim 2019 Pazartesi

"Sevindik delisi"




"Sevindik delisi" diye bir tabir vardır bizim oralarda. Fazlasıyla mutluktan doğar, mutluğuluğun dolmuş da köpük köpük taşmış hali demek sanırım. Biraz da şımartılmış bir mutluluk reçetesi gibi, azar da içerir. Eleştiri de aynı zamanda, bir parça ayıplar gibidir de sanki.

' Bu kadarı olur mu canım, sevindik delisi olmuşsun sen, az topla kendini, şöyle bir düzelt dön hüzüne, belli etme elaleme ,' der gibi. 

Biraz da şımarıklıkla suçlama arası bir cümledir. (Annem ve yakın akrabalardan çok duymuşluğum vardır, o yüzden de belki şöyle ağız dolusu güldüklerini görmediğim de doğrudur aslında. )


Eskilerde edep; Sevinmenin ve mutluluğun bile fazlasından kaçınmaktı, usûl erkan bilmek de gösterişten uzak olmaktaydı sanırım. Belki de her şeyin ölçülü olanından yana olmaktandır edepli olmanın tanımı. Gülüşün ve hüznün , neşenin bile saklı gizli yaşanması gerekliliğini savunan bu tabir, bana göre de 'oturaklı ol, ' anlamına geliyor. ( Bu arada ' ' oturaklı ol ' tabiri de sanırım yöresel, başlı başına ayrı, başka bir yazı konusu)



Ne kadar 'oturaklı ol ', dan yana olsam da bir yanım hüznün saklanmasını doğal buluyor, ama diğer yanım da neşenin apaçık bir örnek olarak ortaya konulması gerektiğini savunuyor. Kokusunun dokunmadan yayılamadığı fesleğenler gibi, bir ucu neşeye dokunan gülüşler sarsın sarmalasın, aydınlatsın dünyayı, istiyorum. İstiyorum ki, sevindik delisi olmaya sebep aramasın gülümsemelerimiz. Öyle çok kedere boğuluyoruz ki hayat gailesinin içinde, bir parça sevinmeyi çok görmesin ata deyişlerimiz. Sizce de yürekten bir gülüş masum beyaz bir renk katmaz mıydı puslu havalara?


Zira nasıl hüzün aksederse yürekten yüreğe, neşe ve sevinç de bulaşıcıdır.


Yaşamın her anı ve saniyesinde 'Sevindik Delisi' olabilmek ümidiyle.😊


...


ferkul


22 ekim2019
22.20

Hiç yorum yok: