Bu Blogda Ara

16 Şubat 2020 Pazar

'yazmak'




Şu hayatta kendim için yaptığım tek şey: 'yazmak' mış.

Yaşadım yazdım.
Yaşamadım yazdım.


Diledim, umdum, hayâl ettim: gördüm, yazdım. Göremediğimi karaladım, silemediğimi çizdim, yine yazdım.

Kar yağdı çiçek açmış bahara, talan oldu gönül bahçesi, yazdım. Yaz gününde buza kesti parmak uçlarım, sonbaharda ağaç oldu uçup gitti kuşlarım, methiyeler döktüm arkalarından. İçimden çağırdım, bağırmadım, saklandım umut rengi bir bulutun arkasına, sustum.
Sükutum dağ oldu, taştı satır aralarına, yıkamadım, aşamadım, yazdım. Zaman zaman oldu devir devran oldu, pire dev oldu, şaştım. Ben bende değil iken bir solgun silik yüze yenilip, düştüm: yazdım.


Menekşe kokularını sorguladım, nergislere resim çizdim, güllerin kırmızı olanını seçtim, balkondaki fesleğen yapraklarından her sabah bir tane koparıp, pencere önüne çiçekler dizdim, yazdım.

Yakıştı, yazdım.
Yakışmadı, yine yazdım.


Döküldüm yazdım, daraldım yazdım. Yokuşlardan aşağı kaydım, tırmandım: çıkamadım, yazdım. Yokuş menziline bir adım kala tükendim, nefes alamadım, boğuldum: imdat dilemedim, áh ile váh etmedim, kırıldım döküldüm parçalara, toplayamadığımı: yazdım.


Sevdim yazdım. Sevilmedim yazdım. Sevemedim yazdım. Pişmanlığı da, düşümün içinde düştüğüm düşkünlüğü de döktüm satır aralarına, noktalara virgül, ekledim: yazdım.


Gün oldu devirdim çamları, silip yeniden çektim aynada fotoğrafımı, dönüp baktım insan olana. Yâri , yâreni, dostu, kardeşi gördüm. Utandım insanlığımdan, bir serçe kanadına umut taktım, uçuramadım: yazdım.



Bir tek, işte o gülümsemenin en içten noktasını: ' mutluluğu ' , yazamadım.


...............


ferkul

13 şubat 2020
22.00

Hiç yorum yok: