Bu Blogda Ara

14 Ekim 2020 Çarşamba

Öyle bir sevmek ki, düş/l/erken uyandığın.'

 


Dağınık, parça parça yazılar. Tozlu raflar, yıpranmış eşyalar. Orada sulu sepken bir yağmur ki, duygular sırılsıklam. Burada bir gökyüzü resmi, özlemin adı sanki maviye doymamışlığın. Tam da şurda, göğsün orta yerinde yana yakıla bir yürek ki, darmadağın. Hem dargın, hem öylesine bir gece gibi ortasında çıkmaz sokakların.

Ve hasreti çiçek açmış baharların. Sonra, bitişi tükenmez sandığın herşeyin. Olurdu, olmazdı arası bir ikilem. Masallardan arta kalan bir son ki, elması bile kalmamış dağıtacak. Ne sana, ne bana, ne okuyana yok bir güzellik geride bırakacak...

'Öyle bir sevmek ki, düş/l/erken uyandığın.'

Böyle gitmek var mıydı kendinden, böyle bitmek var mıydı, başlamak varken?.. Yanıbaşındayken uzaklaşmak, kilometrelerce. Var mıydı böylesi yalnızlık, kalmışlık orta yerde. Yakıştı mı şiire?


Yaşanır mı bu yürekle?..

...............................

ferkul

19 eylül 2020
17.50

 

Hiç yorum yok: