Bu Blogda Ara

19 Kasım 2023 Pazar

 İnsan , hayatta önce kendini sevmeli.

Kendini sevmeyen, önemsemeyen, değer verip kıymet bilmeyen insanın, toplumda bir yer edinmesi mümkün değil. Çünkü insanlar, daha çok  öz benliğine, kendine saygı gösterip , özenle, itinâyla vücuduna ve ruhuna  "iyi" davrananları daha çok benimser. 


Bu tür insanlar, toplumda dikkati çeken,  sözü dinlenen, konuşabilen, oturuşu, kalkışıyla, duruşuyla yürekleri feth eden insanlardır.  Çalıştıkları işte, el attıkları bütün mesleklerde öne çıkıp yükselirler.  Çünkü, başarı için  en önemli etken,  kendini sevmek  ve önemsemektir.  


Aynı şekilde  hayatta başarı kadar mutluluk da insanın kendi öz benliğine saygısıyla  ortaya çıkarak,  "saygın",  bir kişilik sergilemesiyle, ancak mümkün olabilir. Sen önce  "sana" sevgi ve  saygı duy ki, başkaları da  "sana", saygılı ve  sevgili olsun.


 Bazı insanlar, sanıyorlar ki, "hep başkalarını  önemseyip kendini hiçe sayarak, daha çok sevilip , saygı duyulurum".  Halbuki bunun adı, vericilik. Hep verip almamak ruhu çökertir.  Zamanla  bedeni de bir yorgunluk, bir pes ediş kaplar . Çünkü, almadan vermek, insanın doğasında yok. Önce kendin ayakta kalabilmelisin ki, etrafına, sevdiklerine, sevmediklerine, dağ olabilesin. Hiç bir dağ yoktur ki, taşıyla, toprağıyla, dimdik duruşuyla, en dipten tutunduğunda, yıkılabilsin.


Önce kendi öz benliğimize saygılı olalım, sonra  geri kalanlara zaten, kucak açılır.


Biz,  "ben" olamadıktan sonra, nasıl  "çok", olabiliriz ki.


Düşünüp, irdelemek, kendini tartmak lâzım.


Bende,  "ben" ne kadarım...? 

       Sonra, diğerleri  "bende" ne kadar?


Hepimiz ne kadar,  "birbirimizde",  varız...?


.............................................................


ferkul 


28 Aralık 2022

21.17

Hiç yorum yok: