Bu Blogda Ara

19 Kasım 2023 Pazar

Yokuşların düzüne...

 "Akşam erken iner mahpushaneye"   demiş ya şair.

Bizim akşamlarımız mavi düşler içinde kırmızı bir grup vakti hep. Erkense de geç-se de, hükmü yok yürekten  çalınmış saatlerin. Ki, o saatler bir çok parçasıydı can kırığı  ümitlerin. Sonrası  gri bir aya sarılmış yıldızlar toplamı, hep de hüzne  çöken,  gece vaktinin.


Bekleye bekleye sabahın alaca rengi kızıllığını,  geçip gitmeyen  bir mevsim gibi, unuttuk  yelkovandan çok akrebin hızla döndüğünü. Unutmalar yetmedi dikmeye, eskimiş ve yıpranmış o elbisenin söküğünü.


Ve sonra şimdilerde, farkı yok  sabahın akşamdan ,  çayın kahveden, dostun düşmandan. Gereği yok olmayacak düşü görmenin. Ederi yok, yıldızsız gecelerin ay karanlığına,  hükmü de.


Öyle iki arada bir derede geçiyor günler. Kimse 

"Nasılsın", demesin diye diye, saklar gibi herkes ne düşündüğünü. 


Uzuyor yollar. Kısalıyor kaldırımlar. 


     İyiyiz, iyi...

 Bitimsiz  akşamlara inat,

                          yokuşlar düz.


............................................................


                                                                ferkul 

                                                22 temmuz 2023

                                                            20.50 I|

Hiç yorum yok: